 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E:1994/15-807
K:1995/128
T:01.03.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YARGITAY KARARI
Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İ... Asliye 12. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 29.03.1993 gün ve 1991/832-93/223 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 23.02.1994 gün ve 1993/3525-1994/1037 sayılı ilamıyla;{...Dosya kapsamından taraflar arasında çanta yapımı konusunda anlaşma bulunduğu, davacıya 4000 adet çantanın teslim edildiği ve karşılığında 10.700.000. TL'nın ödendiği hususlarında uyuşmazlık olmayıp, ihtilaf bunların dışındaki çanta teslimi, ödemeler ve çantanın birim fiyatından kaynaklanmaktadır.
B.K355 ve devamı maddesinde düzenlenen eser sözleşmelerinde eserin teslim edildiğini ispat (külfeti yükleniciye, bedelin ödendiği) savunması iş sahibine düşmekte olup, eserin bedeli konusunda uyuşmazlık bulunması halinde ise B.K.nün 366.maddesi gereğince işin yapıldığı tarihteki piyasa rayiç fiyatlarının esas alınması gerekmektedir. Bunun ötesinde ticari defterlerin bir ihtilafta delil olarak kabulü T.T.K.nun 82.maddesi uyarınca ihtilafın tacir sıfatını haiz kimseler arasında çıkması ve tutulan bütün defterlerin birbirini teyid etmesine bağlıdır. Davalı tacir olmadığına göre bu davada davacının defterlerini ibraz etmemesi sonuca etkili değildir. Zira çantaları teslim etme külfeti davalıya aittir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş 400 adet çantanın dışındaki teslimatı, davalı ispat edemediğinden 10.700.000.-TL'lik ödemeden başka bir bedel ödendiğini de davacı ispat edemediğinden bilirkişiden 400 adet çantanın yapıldığı tarihteki piyasa rayicine göre bedelinin bulunması, bu miktarın ödenen 10.700.000.-TL den düşülmesi ve varsa kalanının davalıdan tahsiline karar verilmesinden ibarettir. Bu hususlar Üzerinde durulmadan ve ispat külfetinde yanılgıya düşülerek yazılı gerekçelerle davanın reddedilmesi doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle
bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki
kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden:Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Davacı, çektiği ihtarın sonuç vermemesi sebebiyle davalıya verdiği bedeli geri istemek suretiyle akti bozmuştur. Teslim alınan çanta bedeli üzerindeki fazla ödemeyi talep etmektedir. Olayda, işin bedelin çanta birim fiatında ve davalının teslim ettiği çanta miktarında ihtilaf vardır. Bu konuda şahit dinletilmesine her iki tarafça da karşı çıkılmıştır. Mahkemece yinede dinlenen şahitler tanığı oldukları tarafın iddia ve savunmaları doğrultusunda beyanda bulunmuşlardır.
Ancak Mahkeme, şahit ifadesiyle sonuca ulaşamadığı için bu kez davalıya, savunmanın doğruluğunu ispat bakımından davacıya yemin teklifine hakkı olduğunu hatırlatmış, davalı da davacıya yemin teklifinde bulunmuştur. Davacı eda ettiği yeminiyle davalıdan alacaklı olduğunu bildirmiştir. Bu safhalardan sonra davalının evvelki dilekçesi de nazara alınarak davacının defterlerinin incelenmesine karar verilmiş ve davacı defterlerinin ibraz edilmemesi sebebiyle de dava reddedilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki Özel Dairenin, "davalı tacir olmadığı için davacının defterlerine dayanamaz" şeklindeki bozma nedeni yerinde değildir. Zira TTK.nün 4/son, 81 ve devamı maddeleri ile HUMK.nun 326 ve devamı maddeleri buna imkan vermektedir (HGK.02.12.1972 gün ve T/591-975 sayılı kararı da bu doğrultudadır). Hasmın ticari defterlerine delil olarak dayanmak için tacir olmak zorunluluğu yoktur. Ne var ki hasmın ticari defterlerine dayanıldığı takdirde, buna dayanan tarafın diğer delillerinin tamamından vazgeçip iddia yada savunmasını sadece hasmın defterine hasretmesi ve sonucunu kabul edeceğini açıklayıp beyanını imzalaması, ya da evvelce ibraz edilip incelenmiş bulunan diğer delillerden vazgeçmesi gerekmektedir. Ancak bu takdirde davacı yine de defter ibrazından kaçınır ise hakim davalı tarafa TTK.nün 83/2 maddesi gereğince tamamlayıcı yemin yaptırarak davayı reddedebilir. Dava konusu olaya gelince; davalı başlangıçta davacının defterlerine sadece (bedel olarak veril en)tv.nun satış yoluyla verildiğini ispat için dayanmış, şahitlerini dinlettikten sonra da şahidin ifadesini teyit etmek bakımından davacının defterlerinin incelenmesini istemiştir. Bu durunda diğer delillerden açıkça vazgeçmediği ve sadece davacının ticari defterlerini kabul edeceğini açıklamadığı için mahkemenin davayı TTK.nün 83/2.maddesi ve diğer delillerle birlikte değerlendirip çözmesinde isabet bulunmamaktadır. Defter dışındaki delillere gelince; /(10.700.000) lira bedel üzerinde ödemeyi, davalı da 400 adetten fazla çanta teslim iddiasını kanıtlayamadıklarından çanta bedelinin BK.nun 366.maddesine göre saptanarak varılacak sonuç çevresinde bir karar vermek gerekir. Bu husus gözetilmeksizin önceki kararda direnilmesi doğru değildir. O halde usul ve yasaya uygun bulunmayan direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429»maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 01.03.1995 gününde oybirliği ile karar verildi.