 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no : 1994/125
Karar no : 1994/344
Tarih : 18.05.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "kıdem tazminatı farkının ödetilmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 8. İş Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 29.12.1992 gün ve 1992/243-767 sayılı kararın incelenmesi davalı avukatı tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 22.6.1993 gün ve 1993/1923-10845 sayılı ilamı:
(... Davacı, Embo Emaye Boyalı San. ve Tic. A.Ş.'ye ait işyerinde çalışmakta iken, işyerinin Hadım Köye nakli üzerine İş Kanunu'nun 16/II-e maddesi uyarınca iş akdini feshettiğini yazılı olarak işverene bildirmiş ve kendisine kıdem tazminatı ödenmiştir. Davacı bu konuda noterde düzenlenenbir de ibraname vermiştir. Bundan sonra davalı AUER A.Ş. işyerinde çalışmaya başlamış ve 1991 yılında kıdem tazminatı ödenerek iş akdi feshedilmiştir. Davacı açtığı bu dava ile, EMBO A.Ş. işyerinde geçen hizmet sürelerinin de kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmasını istemiştir. Davacının çalıştığı işyerleri ayrı tüzel kişiliğe sahip şirketlere aittir. Davalı şirketin davacının evvelce çalıştığı şirkette pay sahibi olması işyerlerinin aynı işverene ait işyeri olarak kabulünü gerektirmediği gibi, iş akdi, iş K.nun 16/II-e maddesi uyarınca bizzat işçi tarafından feshedilmiştir. Bu durumda, işverenin işçiye ileride daha az kıdem tazminatı ödemek amacıyla harket ettiğinden söz etmek mümkün değildir. O halde, davanın reddinekarar vermek gerekirken, yazılı şekilde kabulü isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak, dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkeme'ce önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve Yasa'ya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı Avukatının temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA) oybirliği ile karar verildi.