Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1993/8-862
Karar No: 1994/137
Tarih: 9.3.1994

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • ZİLYETLİKLE İKTİSAP ( Husumet )
  • TAPULAMA TESBİTİNE İTİRAZ ( Husumet )
  • HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE ( Tapu iptali )
 
743/m.639
 
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ürgüp Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 2.10.1990 gün ve 1988/256 E.- 1990/222 K.sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 8.Hukuk Dairesi'nin 16.3.1992 gün ve 1992/961-5175 sayılı ilamı;
( ... Dava konusu taşınmaz Hazine'ye ait iken dosyadaki tanık ifadelerine göre 1930' lu yıllarda Hazine tarafından o tarihte yürürlükte bulunan iskan mevzuatına göre davacı Ulviye ile kardeşleri Asım ve Rıza'ya verilmiş ancak borçlama koşulları yerine getirilmemiş olması nedeniyle tapuya bağlanamamıştır. 1955 yılına kadar taşınmaz Ulviye, Asım ve Rıza tarafından nizasız fasılasız malik sıfatıyla tasarruf edilmiş 1955 yılında Asım ve Rıza paylarını davacının satıcısı Ömer Tokdemir'e satmışlardır. Bu tarihte davacının zilyetliğinin kesildiği anlaşılmaktadır. 23.7.1968 tarihinde taşınmaz kadastroca Ömer Tokdemir adına tahdit edilmiş ve kadastro tutanağı 8.7.1969 tarihinde kesinleşmiş ve o tarihte taşınmaz Ömer Tokdemir adına tapuya tescil edilmiştir. Ömer Tokdemir 1979 yılında taşınmazı Habib Karadeniz'e satmış ve bu yön tapuya işlenmiştir. Mahkemece 3402 sayılı Kanun'un 12/3.maddesi hükmüne göre davanın hak düşürücü süreye uğradığı ve Habib Karadeniz'in kötü niyetinin isbat edilemediği gerekçesi ile davanın reddi yönüne gidilmiştir. Mahkemenin red gerekçesi yerinde bulunmamaktadır. Dava 10.10.1988 tarihinde açılmıştır. 3402 sayılı Kanun 10.10.1987 tarihinde yürürlüğe girdiğine ve kadastro 2613 sayılı Yasa'ya dayandığına göre olaya 3402 sayılı Kanun'un geçici 4.maddesinin 3.fıkrasının uygulanması gerekmektedir. Buna göre dava 1 yıllık ek sürenin bettiği son günde açılmış olmaktadır. Başka anlatımla dava süresinde açılmış olmaktadır. O itibarla hak düşürücü sürenin geçmiş olması sebebiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Mahkemenin ikinci gerekçesine gelince: Davacı, davalı Habib Karadeniz'in satıcı Ömer Tokdemir'in damadı olduğunu ileri sürmektedir. Davalı Ömer Tokdemir'in damadı ise, bu taşınmazın öncesinin Ulviye ile birlikte diğer kardeşlerine ait olduğu ve Ulviye'nin hissesinin satılmadığını bilmesi gerekir. 1951, tarihli 17/1 İçtihadı Birleştirme kararında olayın durumuna göre bazı karineler mevcut ise davalının ayrıca kötü niyetli olduğunun isbatına gerek bulunmamaktadır. Nitekim bu yön sonradan çıkarılan İçtihadı Birleştirme kararında da tekrarlanmış ve kötü niyet iddiasının mücerret dava açılmakla ileri sürüldüğünü ve bunun bir itiraz olduğunu hükmü benimsenmiştir. Bu durumda davacı tarafa, davalının kötü niyetini isbat etmek üzere mehil ve imkan verilmesi ya da olayın durumuna göre kötü niyetli sayılabileceğinin kabulü gerekmektedir. Olayımızda asıl önemli olan davacının zilyetliğinin inkitaaya uğradığı tarihten itibaren iktisabı sağlayan sürenin kayıt sahibi Ömer Tokdemir ya da bunun halefi olan Habib Karadeniz bakımından hasıl olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Gerçekten de, Yargıtay uygulamalarına göre, zilyetlik taşınmazın tapuya kaydedilmesi ile kesilmiş sayılır. Davacının 1930 lardan 1955 yılına kadar süregelen zilyetliği ileri sürdüğü payın iktisabını sağlamaya yeter bulunmaktadır. Dosya münderecatına göre 1955 yılında Asım ile Rıza'nın payları davalının satıcısı Ömer Tokdemir'e geçmiş, Ömer Tokdemir taşınmazın tümüne zilyed olmuştur. Bu durum 23.7.1968 tarihine kadar devam ettiği gibi, bundan sonra Habib Karadeniz'e satış tarihi olan 1979 tarihine kadar da devam etmiştir. Kayıt Ömer Tokdemir lehine olduğuna göre ilk kez taşınmazın Ömer Tokdemir adına kadastro yolu ile tescil edilmiş olması, Ömer Tokdemir'in 1955 de başlıyan zilyetlik süresini kesmez. Habib Karadeniz önceki zilyetliğinin ilavesini istediğine göre zilyetliğin 1979 yılında dahi kesilmediğini kabul etmek icabeder. Tapu kaydının devam eden zilyetliği kesmesi davacıya göre söz konusu olabilir. O itibarla olayımızda Ömer Tokdemir'in veya Habib Karadeniz'in eklemeli zilyetliğinin 1955 lerden dava tarihine kadar hesaplanması gerekmektedir. Mahkemece bu yönler üzerinde durularak uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekirken olayla ilgisi olmayan gerekçelerle davanın reddi yönüne gidilmesi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Dava konusu taşınmaz, kadastroca, Ömer Tokdemir adına tesbit ve tescil edilmiş ve onun satışından da Habib Karadeniz'e geçmiştir.
Temyize konu dava, davacı tarafından kayıt maliki Habib Karadeniz ve Hazine aleyhine açılmıştır.
Mahkemece davalı Habib aleyhindeki davanın, 3402 sayılı Yasa'nın 12/3 maddesi gereğince 10 yıllık süre geçmiş olduğundan diğer davalı Hazine hakkında da, husumet düşmeyeceği görüşüyle verilen red kararı, Özel Dairece, davanın 3402 sayılı Kanun'un geçici 4.maddesinin 3.fıkrası uyarınca 1 yıllık ek süre içerisinde açıldığına işaretle bozulmuştur.
Mahkemece, davanın süresinde bulunduğunu vurgulayan bozma sebebine uyulmuş, ancak Hazine hakkındaki davanın husumetten reddine ilişkin önceki karar kısmında direnilmiştir. Gerçekten kadastroca oluşan kayıtların iptali istemiyle açılacak davalarda husumet, kayıt malikine yöneltilmek suretiyle yürütülür. Bu tür istekle açılan davalarda, Hazine'ye husumet düşmez. Ne varki yerel mahkemenin davanın süreden reddine ilişkin kararı Özel Dairece temyiz edenin sıfatı ve temyiz isteği de gözetilerek, yalnızca, davanın süresinde bulunduğu vurgulanarak bozulmuştur. Diğer yön temyiz konusu yapılmadığından kesinleşmiş durumdadır. Mahkemece de davanın süresinde bulunduğuna değinilen Özel Daire bozma kararına uyularak bozma çerçevesinde inceleme yapılarak yeni bir hüküm kurulmuştur. Hazine hakkında husumetten verilen önceki red kararı, aleyhine temyiz yoluna gidilmemiş olmakla, kesinleşmiştir. Kesinleşen karara karşı da direnilemeyeceği aşikardır.
Bu durumda hükmüne uyulan bozma çerçevesinde kurulan yeni karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Dairesi'ne gönderilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 8.Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini