 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E. 1993/8-751
K. 1994/5
T. 26.1.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TESCİL DAVASI
ORMAN
BİLİRKİŞİ RAPORLARI ARASINDA AYKIRILIK
KARAR ÖZETİ Orman sayılan yerlerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinilmesi mümkün değildir.
(743 s. MK. m. 639/1)
Taraflar arasındaki "tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi)nce davanın kabulüne dair verilen 19.10.1989 gün ve 1988/801 esas, 1989/950 karar sayılı kararın incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 31 .12.1991 gün ve 18639 E. - 17932 K. sayılı ilamı ile; (...Davacı tarafından davalı Hazine, Köy ve Orman Genel Müdürlüğü aleyhine açılan MK.nun 639/ilk maddesine davalı tescil davasının yargılaması sonunda üç kıta taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş; hükmü, davalılardan Hazine ve Orman Genel Müdürlüğü temyiz etmişlerdir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu edilip tesciline karar verilen taşınmazların sınırlarında orman bulunmaktadır. Taşınmazlar hakkında 7.11.1988 tarihinde düzenlenmiş Yüksel, Cemal ve Ersen müşterek imzalı raporda, taşınmazların nitelikleri belirtilerek orman sayılan yerlerden olduğu açıklanmış, 15.6.1989 havale tarihli Mustafa ve İsmail'e ait müşterek imzalı raporda ise, taşınmazların nitelikleri belirtilerek orman sayılmayan yerlerden olduğu ifade edilmiştir. Her iki rapor arasında uygunluk bulunmadığı gibi, sonradan alınan raporda 7.11.1988 tarihli rapor tartışılmamıştır. Raporlar arasında açık aykırılık bulunması nedeniyle yeniden orman yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek duyulmaktadır. Bu itibarla, mahkemece yeniden orman yüksek mühendisi veya mühendisi seviyesinde uzman üç bilirkişi seçilerek taşınmazlar üzerinde inceleme yaptırılması, niteliği hakkında gerekçeli rapor istenmesi, verilecek raporda önceden alınmış bilirkişi raporlarının tartışılmasının istenmesi, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm verilmesi gerekirken yeterli olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak, dosya yerine gen çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz edenler:1- Hazine vekili,
2- Orman idaresi vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, gereği görüşüldü:
Dava, MK.nun 639/1. maddesinden kaynaklanan tescil istemine ilişkindir.
Yasal hasım olarak Hazine ve köy tüzel kişiliği yanında, ilgili bulunan Orman Genel Müdürlüğü'ne de, husumet yöneltilerek açılıp yürütülmüştür. Bilindiği üzere orman sayılan yerlerin kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla mülk edinilmesi mümkün değildir. Bitişik bulunduğu anlaşılan dava konusu üç parça taşınmazın mahkemece düzenlettirilen 24.4.1989 tarihli birleşik krokisinde, batı ve kuzey yönlerinin orman olduğu işaretlenmiş durumdadır. Keza, Orman İdaresince çekişmeli taşınmazlarla ilgili olarak ibraz edilen 7.11.1988 günlü ve mahkemece alınmış bir rapor olmamakla birlikte en azından taşınmazların niteliklerine ilişkin belirlemeleri içeren belgede, çekişmeli yerlerin batı ve kuzeyi devlet ormanı olarak belirtilmiş arazi meyilinin % 35 olduğu, içerisinde kayın ve gürgen ağaçlarının bulunduğu ve taşınmazların devlet ormanına bitişik ve orman sayılan yerlerden olduğu ifade edilmiştir. Mahkemece 13.4.1989 günü yapılan keşfi takiben alınan bilirkişi raporunda ise, bu kez taşınmazlardaki meyilin % 10 bulunduğu tarım arazisi olarak kullanıldığı ormanla ilgisi olmadığı ifade ile bu taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu mütalaasında bulunulmuştur. Davalı orman idaresince mahkemeye ibraz edilen taşınmazların niteliğine ilişkin uzman kişilerce verilen belge içeriği, daha sonra mahkemece alınan bilirkişi raporunda cevaplandırılmamıştır.
Taşınmaza ilişkin bulguları belirtip bilimsel incelemede bulunan belgenin, salt davada ilgili olarak taraf bulunan orman idaresince mahkemeye ibraz edilmiş olması, değerlendirilmeye alınmasına engel teşkil edemez. Eksik inceleme ile hukuksal çözüme ulaşılamayacağı da aşikardır. Somut olayda, açıklanan maddi olgular itibariyle dava konusu taşınmazlar ile ilgili olarak orman araştırması yapılması gerektiği açıktır. O itibarla, dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde orman tahdidi yapılmadığı da gözönüne alınarak, bu yerlerin öncesinin ne olduğunun ilgili yerlerden istenerek getirilecek memleket haritası, hava fotoğrafları ve mevcut amenajman planları ile birlikte, bu konuda uzman orman yüksek mühendislerinden oluşacak bilirkişi kurulunca uygulanmak, bu yerlerin anılan belgelerde ne olarak gösterildiği kapsamlı biçimde çizdirilecek krokide işaret edilmek, raporda denetlenmeye elverişli biçimde ayrıntılı bilgi verilmek suretiyle belirlenmek ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmek gerekir. Bu yönler düşünülmeksizin eksik inceleme ile önceki hükümde direnilmesi doğru değildir. O halde, usul ve yasaya uygun bulunmayan direnme kararı bozulmalıdır.
S o n u ç Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), istek halinde temyiz peşin harcının Orman İdaresine geri verilmesine, 26.1.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.