 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1993/899
Karar No: 1994/97
Tarih: 23.02.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "meni müdahale ve kal" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Keşan Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 8.5.1992 gün ve 1989/73-1992/64 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 8.2.1993 gün ve 1992/14136-1993/1283 sayılı ilamı;
(... Davacı idare vekili, Karayolları Kamulaştırma alanına davalının bina yapmak suretiyle elattığını ileri sürmüş; elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur. Davalı, binanın kendisine ait taşınmasız kapsamında olduğunu bildirmiştir.
Gerçekten, Karayoluna ilişkin olarak Kamulaştırma işleminin yapıldığı, kesinleştiği ve krokisinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; kesinleşen Kamulaştırma işlemi MK.nun 633. maddesi hükmüne göre tescilden önce mülkiyeti Kamulaştıran idareye nakleder. Ne varki, olayda kadastrocada tesbit yapıldığı ve kişiler adına kadastrol kayıtların oluşturulduğu belgelenmiştir. Hemen belirtmek gerekirki; kadastro tesbit işlemi iptal edilinceye değin geçerliliğini korur. Bu ilkenin sonucu olarak, kesinleşen tesbit işleminden sonra, delil durumuna düşen önceki mülkiyet belgelerine dayanılarak salt elatmanın önlenmesi davası açılmasına Yasal olanak yoktur. O halde, kişelere ait parsellerin kadastro tutanaklarının getirilmesi, Kamulaştırma işleminin tapulama tesbitinden önce mi? sonra mı? yapıldığının belirlenmesi; Kamulaştırma işleminin kadastro tesbitinden önce yapıldığının anlaşılması halinde iptal isteğini içermeyen davanın reddine karar verilmesi; aksi halde (kamulaştırmanın kadastro tesbitinden önce yapıldığının anlaşılması halinde iptal isteğini içermeyen davanın reddine karar verilmesi; aksi halde (kamulaştırmanın kadastro tesbitinden sonra yapıldığının anlaşılması halinde) yeniden oluşturulacak uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla Kamulaştırma haritasının yerine uygulanması ve kapsamının açıkça saptanması; varılacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, kamulaştırma sahası içinde kalan kesime, davalı tarafından eve inşa etmek suretiyle yapıldığı ileri sürülen elatmanın önlenmesi ve yıkım istemine ilişkindir.
Dava konusu yerin, davacı idareye ait kamulaştırma alanı içerisinde kalmayıp kamulaştırmadan sonra gerçekleşen kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tesbit ve tescil edilen 63 parsel sayılı taşınmazın kapsamında bulunduğu mahkemece uzman bilirkişi aracılığı ile yapılan çap uygulaması ile kesin olarak saptanmıştır.
Kadastro sonucu oluşan çap, iptal edilmedikçe onun kapsamında kalan bir yer hakkında artık elde bulunan kayıt niteliğini kaybetmiş olan bir mülkiyet belgesine dayanılarak yalnızca elatmanın önlenmesinin istenemeyeceği de aşikardır.
Bu itibarla yerel mahkemece mevcut delillerin değerlendirilmesi suretiyle davanın reddedilmesi doğrudur. O halde usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararı onanmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle (ONANMASINA), oybirliğiyle karar verildi.