 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1993/892
Karar No: 1994/147
Tarih: 23.03.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Şişli 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 12.5.1992 gün ve 1990/599-1992/260 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 1.3.1993 gün ve 1992/14738 E.-1993/2580 K. sayılı ilamı:
(.. Davacı, davalılardan gelini Halime'ye taşınmazını komşu parsel ile tevhit ve üzerine bina inşa ettirmek için vekalet verdiğini, tapudaki takririnde bu amaçla yapıldığını, ancak daha sonra işlemin (takririn) kati satış şeklinde gerçekleştirildiğini öğrendiğini ileri sürmüş; kandırılma (hile) iddiasına dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Gerçekten davacı tarafından tapuda davalıya yapılmış bir satışın varlığı kayden belgelenmiştir. Ne varki, anılan satış işleminin gerçek iradeyi yansıtmadığı (irade fesadı ile illetli olduğu) iddiasının hükme yeterli bir soruşturmaya tabi tutulduğunu söyleyebilmek olanağı yoktur.
O halde, davaya konu taşınmazın gerçek değerinin saptanması; davacı adına bankaya yatırılan (mark olarak) bedelin sonradan kimin tarafından çekildiğinin ve nereye sarfedildiğinin değerlendirilmesi, davacının asıl iradesi (daire edinme iradesi) yönünden gerektiğinde tanıkların yeniden dinlenilmesi ve böylece varılacak sonuç doğrultusunda bir hüküm kurulması gerekirken noksan soruşturma ile yetinilip yazılı olduğu üzere davanın reddedilmesi doğru değildir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), 23.3.1994 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.