 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1993/845
Karar No: 1994/113
Tarih: 02.03.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA: Taraflar arasındaki "men'i müdahele ve kal" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Gaziosmanpaşa Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 1.3.1993 gün ve 750-295 sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafndan istenilmesi üzerine,
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nin 17.5.1993 gün ve 5147-7162 sayılı ilamı:
(.....Bilirkişi raporundan anlaşıldığına göre dava konusu bağımsız bölümler binanın ana mimari projesine aykırı ise de, daha sonra bunlarla ilgili olarak düzenlenen 9.4.1986 tasdik tarihi rölöve projeye uygun nitelikte bulunmaktadırlar.
Davalı vekili kazanılan bu bağımsız bölümlerin 2981 sayılı Kanun kapsamında olduklarını ileri sürmüştür. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 19 ve 44. maddesi hükümleri uyarınca ana taşınmazın mimari projesine aykırı olarak inşaat ve bağımsız bölüm yapmak kat maliklerinin oybirliğini gerektirmekte ise de, 2981 sayılı Kanunun 16. maddesine 3290 sayılı Kanunla eklenen ek fıkra hükmüne göre irtifak hakkı kurulmuş binalarda bağımsız bölüm kazanılmış ise, sözü edilen fıkrada yazılı koşulların geçekleşmesi halinde bölümlere arsa payı verilerek tescil mümkün bulunmaktadır.
Bu durumda davalıların savunmaları da dikkate alınarak anılan Yasa hükmü uyarınca tescil konusunda dava açmak üzere davalılara mehil verilmeli ve bundan sonra dava açıldığı takdirde sonucu beklenerek ona göre hüküm tesis edilmelidir.
Bu husus dikkate alınmadan bağımsız bölümlerin yıkılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve Yasa'ya aykırıdır. Bu nedenle direnme bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), oybirliği ile karar verildi.