 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1993/836
Karar No: 1994/90
Tarih: 23.02.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 5. İcra Tetkik Hakimliğince şikayetin kabulüne dair verilen 4.2.1992 gün ve 1990/557 E., 1992/80 K. sayılı kararın incelenmesi alacaklı davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 17.9.1992 gün ve 1992/3205-10450 sayılı ilamı:
(.. Bozmaya uyulmasına rağmen, sonuçta şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmesi isabetsizdir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle, takip dayanağı ipotek akdi, Medeni Kanunun 790. maddesinde belirlenen kayıtsız şartsız para borcunu içeren karz ipoteği niteliğinde olup, asıl alacak yanında bu alacağın fer'ilerini de karşılayacak şekilde düzenlenmiştir. Alacaklı, İİK.nun 150/1. maddesinde öngörülen hesap özetinin borçluya noter aracılığı ile gönderildiğine ilişkin ihtarname örneğini icra müdürlüğüne ibraz etmese bile icra müdürü, İİK.nun 149. maddesi uyarınca borçluya icra emri gönderir. Borçlunun ön aşamada gönderilen ihtarnameye itiraz etmesi buna engel teşkil etmez. Sadece İcra Tetkik Mercii nezdinde şikayet imkanı tanır. İtiraz üzerine mercii, sözü edilen maddeye uygun biçimde şikayeti inceler, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırarak şikayeti sonuçlandırır. Ancak, ipotek kayıtsız şartsız borcu içermeyen nitelikte ise ve alacaklı tarafından takipten önce noter ihtarnamesi gönderilmediği takdirde, icra takibinde borçluya İİK.nun 149/b maddesinde belirtilen ödeme emri çıkarılır. Ön aşamada, ihtarname gönderilmiş ise bu halde dahi İİK.nun 150/1 maddesi gereğince borçluya icra emri gönderilir.
Bu durumda Özel Dairenin 28.3.1990 tarihli bozma kararında maddi yanılgının söz konusu olmadığı açıktır. Kaldı ki mercice de anılan bozma kararına uyularak bilirkişi incelemesi yaptırılıp gereği yerine getirilmiştir.
O itibarla Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi doğru değildir. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Alacaklı Vakıflar Bankası vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Ankara 5. İcra Tetkik Merciinin 1993/242 Esas, 1993/417 Karar sayılı ve 15.6.1993 Tarihli direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı (BOZULMASINA) 23.2.1994 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.