 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1993/828
Karar No: 1994/95
Tarih: 23.02.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "terk nedeniyle boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bergama Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 12.5.1992 gün ve 285-185 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 13.11.1992 gün ve 11216-11287 sayılı ilamiyle; (.. İhtarın hukuki sonuç doğurabilmesi ve boşanmaya karar verilebilmesi için ihtar isteğinden 2 ay önceki dönemde eşlerin sosyal ve ekonomik düzeylerine uygun her yönü ile (maddi-manevi) bağımsız ve evlilik birliğinin devamına elverecek yeterlilikte bir konutun hazırlanması ve davalının bu konuta davet edilmiş, davalının ise haklı bir nedene dayanmaksızın çağrılı olduğu konuta dönmemiş olması gerekir. Konut, evlilik birliğinin devamını sağlayacak yapı ve nitelikte olmasının yanında ailenin her türlü dış etkilerden koruyarak, mahremiyetini sağlayacak koşulları taşımalıdır.
İnsanların toplu halde yaşamalarını sağlamak birbirlerine zarar vermeden iyi ilişkiler içinde bulunmaları için devlet bazı konularda kısıtlayıcı kurallar getirme zorunluluğu duymuştur. Şehirleşmenin büyük bir sorun olduğu günümüzde Devlet konutlara da el atmak bunların bir düzen içinde yapılmasını sağlamak üzere bazı kurallar koymuştur. 3194 sayılı İmar Yasası ile yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların plan, yer, sağlık, çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamak amacıyla kurallar koymuştur (m. 1). Yasa 30. maddesiyle inşaatı biten yapıların kullanılabilmesi için ilgili Belediye ve Valilikten izin almasını da zorunlu kılmıştır. Buna uygun olmayan binalarda veya bağımsız bölümlerinde oturmak olanağı yoktur. Zira aynı Yasa'nın 32/son maddesi uyarınca ruhsata uymayan binalar ilgili kuruluşlarca yıktırılır. Şu halde bir yerin konut olabilmesi öncelikle ilgili kuruluşlarca oturulabilirliğine izin verilmiş olmasıyla mümkündür. Henüz oturma izni alınmayan bağımsız bölümün çevre ve sağlık durumuna uygunluğu kuşkuludur. Eşin çağırılacağı konutun yetkili resmi kuruluşça oturulabilir olmasına karar verilmiş olması gerekir. Ancak bundan sonra konutun maddi manevi bağımsızlığının varlığından söz edilebilir. Henüz oturma izni alınmayan bağımsız bölümde oturma Yasa gereği mümkün olmadığına göre buranın konut olarak kabulü de mümkün değildir.
Konutun seçimini kendisine ait olan koca, oturma izni bulunan ve tarafların sosyal seviyesine uygun makul sayılacak bir konut seçmesi ve eşini davet etmesi gerekir. Ancak bu koşullarla uyarıya uymayan taraf ayrı yaşamada haklılığını yitirir.
Mahkemece bu hususların gözetilmemesi sonucu yaşama henüz hazır olmayan bir eve davet edilmesini haklı bir uyarıya uyulmama olarak değerlendirilip bu sebeple boşanmaya karar vermesi doğru bulunmamıştır..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA ve temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 23.2.1994 günü yapılan ikinci görüşmede salt çoğunlukla karar verildi.