 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1993/822
Karar No: 1994/42
Tarih: 09.02.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "men'i müdahale ve ecrimisil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Boğazlıyan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce görevsizliğe dair verilen 3.12.1991 gün ve 1983/80 E., 1991/573 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 10.12.1992 gün ve 11233-15307 sayılı ilamı
(.. Dava, tapuya dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece, görevsizliğe ve ecrimisilin de kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı Hazine'nin dayandığı tapu kaydı, kadastrosu kesinleşen, 577, 1289 ve 1290 nolu parsellerde, kadastro mahkemesinde halen davaya konu olan 819 nolu parsele revizyon görmüştür. O halde, 819 nolu parselle ilgili olarak kadastro mahkemesinin 179/95 esas sayısında derdest olan davanın sonucunun beklenilmesi ve ondan sonra bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu üzere görevsizliğe karar verilmesi isabetsizdir. Kabule göre de, harca hükmedilmemesi ve vekalet ücretine karar verilmemesi de doğru değildir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, tapuya dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkindir.
Davacı Hazine'nin, iddiasına dayanak yaptığı tapu kaydı tapulamaca 577, 1290 ve 819 sayılı parsellere revizyon görmüştür. Bunlardan 577, 1289 ve 1290 sayılı parsellerin tespitleri 19087 yılında kesinleşmiştir.
Bu aşamada artık kesinleşen parsellere ilişkin olarak yerel mahkeme dışında, ortada özel tapulama mahkemesinde görülecek bir uyuşmazlık kalmamıştır. Hazine'nin çapa dayalı iddiasının gereği gibi incelenip sonuçlandırılması icabeder. 819 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise, tesbit henüz kesinleşmemiştir. Bu halde kural olarak uyuşmazlığın kadastro mahkemesinde çözüme bağlanması gerekeceği açıktır. Ancak somut olayın özellikleri gözönünde alındığında temel kaydın revizyon gördüğü bütünden bir parça olan bu taşınmaz hakkında da, 1988 yılında yerel mahkemece hüküm kurulup dosyanın ilgili dairede temyiz aşamasında bulunduğu anlaşılmaktadır. Büyük olasılıkla mahalline dönüşmüş olması da mümkündür. Bu nedenle 819 parsel yönünden dava sonucunun beklenilmesine işaret eden ve Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesi doğru değildir. O halde usul ve yasaya uygun olmayan direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), 9.2.1994 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.