 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1993/774
Karar No: 1994/8
Tarih: 26.01.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Afyon 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen, 27.10.1992 gün ve 1992/199-487 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 5.2.1993 gün ve 13215-869 sayılı ilamı:
(... Delil olarak celbedilen nafaka dosyasından davacının davalıyı kovduğu ve 5.1.1992 tarihinden itibaren ayrı yaşamaya başladıkları davacının, 16.3.1992 tarihinde ihtar tebliği istediği ve ihtar kararının, 1.4.1992 günü tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Kovma dışında başka bir olayın varlığı iddia ve ispat edilemediğine göre, kovma etkisinin 10 gün içinde geçtiğinin kabulü gerekir.
Davalı ihtar, tebliğinden itibaren bir aylık süre içinde bile dönmemekte haklı olduğunu ileri sürmediği ve süre içinde dönmemesini haklı gösterecek yeni bir olay bulunmadığına göre, davanın kabulü gerekirken yazılı düşüncelerle davanın reddi doğru görülmemiştir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, terk hukuksal sebebine dayalı boşanma istemine ilişkindir.
Davalı kadının müşterek evi, 5.1.1992 tarihinde terk ederek ayrı yaşamaya başladığı, koca aleyhine açtığı 20.2.1992 günlü nafaka davasına ait dava dilekçesiyle kabulündedir. Kadının, müşterek evden ayrılmasına davacı kocanın kendisini evden kovmasının neden olduğu da, keza önce görülen nafaka davası sırasında saptanmıştır. Belirlenen bu duruma göre davalı kadının kovulma nedeniyle müşterek yuvayı terkde haklı sebebe dayandığı aşikardır. Ancak, terkin haklı sebebe dayanmış olması terk eden eşe, süresiz olarak müşterek yuvaya dönmemekde hak bahşedemez. Davacı koca M.K. 132. maddesinde öngörülen sürelere ve şekle uygun olarak davalıya müşterek eve dönmesi için ihtar tebliğ etmiştir. Davalı kadın ise kovma olayı dışında bir neden göstererek ihtara rağmen davet edildiği müşterek eve dönmemekte haklı bir sebebe 0ayandığını kanıtlayabilmiş değildir. Bu itibarla M.K. 132. maddesindeki koşulların oluştuğu gerekçesiyle davanın kabul edilmesi gerektiğinde işaret eden ve Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi doğru değildir. O halde usul ve Yasaya uygun bulunmayan direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA) 26.1.1994 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.