 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1993/666
Karar No: 1994/3
Tarih: 26.01.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Konya 1. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 1.2.1993 gün ve 1992/874-1993/108 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 17.5.1993 gün ve 4575-6603 sayılı ilamı;
(.. Davalının Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulandığı ana gayrimenkulün bir bağımsız bölümünde devamlı surette ikamet ettiği ve davaya konu yönetim giderlerinden önceki aylara ait olanlarını ödediği anlaşılmaktadır. Kat Mülkiyeti Kanununun 22. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre bağımsız bölümlerin birinde kira aktine, sükna hakkına veya başka bir sebebe dayanarak bağımsız bölümden devamlı şekilde faydalananlar da genel giderlerden kat maliki ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. Bu nedenle davalının kat maliki yada kiracı olmadığına dayanılarak husumet yönünden davanın reddi doğru görülmemiştir. Ayrıca davalı genel giderlerin tesbitine ilişkin kat malikleri kurulu kararının iptalini istemediği ve esasen sıfatı itibariyle isteyemeyeceği cihetle mahkemenin kat malikleri kurulu kararının geçersizliğine dayanan gerekçesi de usul ve yasaya aykırıdır.
Müştereken faydalanılan ana gayrimenkulün ortak yerlerine ve ortak hizmetlerine ilişkin giderlerin bu gayrimenkulde oturanlar tarafından karşılanması esas olup oturanlardan her hangi birinin bu sorumluluğunu yerine getirmemesi halinde taşınmazdaki hizmetlerin aksayacağı ve bu suretle ortak yerlerden yararlanmanın mümkün olamıyacağı dikkate alınarak yasada yer verilen yukarıda sözü edilen 22. madde hükmünün geniş anlamda yorumlanması gerekir.
Bu itibarla mahkemece davalının genel giderlerden sorumlu olduğunun ilke olarak kabulü ile ödemesi gereken miktar saptanmalı ve bu miktara hükmedilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararından açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), 26.1.1994 tarihinde oybirliği ile karar verildi.