 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1993/641
Karar No: 1994/1
Tarih: 26.01.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "men'i müdahale, kal ve ecrimisil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Üsküdar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi4nce davanın kabulüne dair verilen 27.2.1992 gün ve 1990/875 E. 1992/164 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 24.9.1992 gün ve 6422-10642 sayılı ilamı:
(.. Dava, fuzuli işgal nedenine dayalı elatmanın önlenmesi, kal, ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davalı kiracılık savunmasında bulunmuş bir de kira sözleşmesi ibraz etmiştir. Davacıya savunmaya karşı diyeceği sorulmamış, anılan husus üzerinde durulmamıştır.
O halde, sözü edilen 1.7.1977 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin değerlendirilmesi, gerekirse bu konuda yanların gösterecekleri delillerin toplanması, sözleşmenin varlığını ve geçerliliğini koruyup korumadığının saptanması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, söz konusu savunma gözardı edilerek davanın kabulü yönünde hüküm kurulması doğru değildir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, çaplı yere elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemlerine ilişkindir.
Davacı, Vakıflar İdaresine ait dava konusu 14 parsel sayılı taşınmaza davalının, basit ve yıkımı aşırı zarar doğurmayacak nitelikte tamirhane ve gecekondu inşa ederek elattığı uzman bilirkişi aracılığıyla yapılan çap uygulaması ile saptandığı gibi bu husus taraflar arasında da tartışma konusu değildir.
Davalı, kiracılık savunmasında bulunmuş ve çekişmeli taşınmazdaki tasarrufunun fuzuli olmadığını ileri sürerek 1.7.1977 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ibraz etmiştir. Ancak, davalının ibraz ettiği ve taraflar arasında düzenlenmiş bulunan kira sözleşmesi, 2 yıl süreli olup taşınmaz arsa nitelikli olarak sözleşmeye konu yapılmıştır. Sözleşmenin genel şartlar bölümünün 16. maddesinde ise taraflar, kira müddetinin sonunda kiracının herhangi bir ihtara gerek kalmadan kiralananı boşaltıp teslim etmeye mecbur olduğunu, boşaltıp teslim etmemesi ve Vakıflar İdaresinin de bu nedenle ihtar tebliğinde bulunmamasının, akdin yenilenmiş olduğu iddiasına imkan vermiyeceğini kararlaştırmışlardır. Musakkaf bulunmayan kiralanan hakkında düzenlenen kira sözleşmesindeki 2 yıllık süre dolmuştur. Olayda 6570 sayılı Yasanın uygulama yeri bulunmadığı açıktır. Bu durumda davalının akdi ilişkiye istinaden davacı taşınmazında tasarrufda bulunduğuna değinen savunmasına değer verilmeyerek davanın kabulüne dair kurulan yerel mahkeme direnme kararı, doğrudur. O halde usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararı onanmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle (ONANMASINA) 26.1.1994 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.