 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1993/609
Karar No: 1993/825
Tarih: 15.12.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "kira sözleşmesinin iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; MANİSA Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 17.9.1990 gün ve 1989/301 E., 1990/405 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 22.4.1991 gün ve 1991/957-4383 sayılı ilamı:
(.. Dava taraflar arasında düzenlenmiş bulunan 5.2.1987 başlangıç tarihli kira sözleşmelerinin iptali isteğine ilişkindir. Her iki sözleşme yazılı şekilde yapılmış bulunduğundan HUMK.nun 290 maddesi hükmü uyarınca bunların aksinin ispatı da yazılı delille yapılması zorunludur. Her ne kadar Mahkemece davacı tanıkları dinlenmiş ise de bu konuda davalının açık muvafakati bulunmadığından tanık sözlerine itibar olunamaz. Bu durumda davacı rdavasını yasal delillerle ispat edememiştir. Ne varki davacının dava dilekçesinde (vs. delil) demek suretiyle and deliline de dayandığı gözetilerek davalıya and yöneltme hakkı bulunduğu hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın kabul edilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve usulün 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/2. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), bozmada oybirliği nedeninde 15.12.1993 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin bozma ilamını benimseyen Hukuk Genel Kurulunun,yemin dışındaki bozma gerekçesine aynen katılıyoruz.
Ancak;davacının,davalıya and yönetme hakkı bulunduğunun hatırlatılması ve sonucuna göre karar verilmesi görüşüne katılmıyoruz.
3156 Sayılı Yasa ile H.U.M.K.nun 179'uncu maddesinin 3'üncü değişiklik yapılmışve davacı, dava dilekçesinde, "DELİLLERİN NELERDEN İBARET OLDUĞUNU YAZMALIDIR"tümcesi eklenmiştir.Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra açılacak davalarda, dava dilekçesinde delillerin nelerden ibaret olduğu duraksama yaratmayacak bir açıklıkla yazılması gerektiği ilkesi kabul edilmiştir.Bu yeni getirilen hükümle,davacı delillerini hasretmiş olacak ve sonradan yeni delil gösteremeyecektir.Davacı,yemin (and) deliline de dayansa, bunu açıkca yazması gerekmektedir.Kanuni sair deliller ve saire sözlerinin bundan böyle bir değeri kalmamamıştır.Hakim,artık and delilinin var olduğunu bildirmeyen tarafa hatırlatma yapamayacaktır.Somut olyda davacı,dava dilekçesinde açıkca yemin deliline başvuracağını yazmamıştır.Bu durumda, davacıya and kullanma hakkı bulunduğunu kabul etmek ve hatırlatmak olanaksızdır.
Doktrinde ve öğretide,usul hukukunda yapılan bu değişiklik ile dava dilekçesinde ve davalı tarafından verilecek cevap layıhasında delililerin bir defada açıkca bildirilmesi ve (and) delilinede dayanılıyorsa bunu açıkca yazılması gerektiği görüşü kabul edilmektedir. (B. Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü,1986, cilt 5,sayfa 4459)
Yukarıda açıklanan nedenlerle, çoğunluğun kabul ettiği yeminle (and) ilgi gerekçesine katılmıyoruz.