Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1993/596
Karar No: 1993/802
Tarih: 15.12.1993

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Taraflar arasındaki "menfi tesbit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 25.2.1992 gün ve 584-74 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 10.11.1992 gün ve 3034-5795 sayılı ilamı:
(... Davacı vekili müvekkilisi ile davalı Naim Ergün'ün ağabeyi Fikret Ergün'ün 1.5.1987 tarihinde evlendiklerini, dava dışı kocası Fikret'in müvekkilesine ilk eşinden kalan malvarlığına göz koyduğunu, baskı yapıp dövdüğünü, karakolluk olduklarını, bankadaki paralarını erittiğini, akıl hastası olması nedeniyle öğretmenlikten emekli olan kocası Fİkret'in boşandıklarından sonra da müvekkilesinin malında gözü bulunduğunu ve davalı kardeşi Naim'in de kendisine alet olduğunu, müvekkilesinin borçlusu davalının lehtarı gözüken 30.8.1987 tanzim, 30.8.1989 vade tarihli 60.000.000 TL.lık senetle davalının müvekkilesi aleyhine icra takibine geçtiğini, senetteki imzanın sahte olduğunu, öte yandan bu senede daha sonra geçerlilik kazandırılmaya çalışıldığını ve bu maksat ile müvekkilince davalıya hitaben daktilo ile yazılmış ve altı müvekkilisince imzalanmış gibi iki adet mektup yaratıldığını, bu mektupların altındaki imzaların da müvekkilesine ait olmadığını, müvekkilesinin daktilo ile yazı yazmadığını ve yazdırmadığını, gerektiğinde el yazısını kullandığını, esasen maddi durumunun da iyi olup kayın biraderi olan davalıdan 60.000.000 TL. borç almasının gereği de bulunmadığını öne sürerek, anılan senet ile borçlu olmadığının tesbiti ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında; müvekkilinin davacı yengesine ev yapabilmesi için 400.000 Fransız Frankını bozdurarak 60.000.000 TL. borç para verdiğini, önce karşılığında senet düzenlenmediğini, bilahare senet almamakta hata edildiğinin söylenilmesi nedeniyle ve müvekkilinin ağabeyi ve davacının kocası Fikret Ergün'ün davacıya "ne olur ne olmaz arada ben kalırım. Kardeşimden aldığım paraya karşılık bir senet imzalamanı rica ediyorum" demesi üzerine davacının tereddüt etmeden boş bir bonoyu kendi el mahsulü olarak imzalayıp müvekkilinin Çarşamba'daki adresime postaladığını, müvekkilinin o tarihte Fransa'ya gitmesi nedeniyle eline bilahare ulaştığını, senedin altındaki imzanın sahte olmayıp davacıya ait bulunduğunu, davacının müvekkiline gönderdiği ve daktilo ile yazılmış ve altında imzası olan iki mektup (belge) ile de borcunu kabullendiğini savunarak davanın reddini istemiş, birleştirilen davası ile de imzaya yönelik itirazın iptalini talep etmiştir.
Mahkeme'ce toplanan delillere, bonoya, icra takip dosyasına, 8.1.1991 tarihli bilirkişi raporuna, İcra Tetkik Merci Hakimliğince alınan 18.12.1991 tarihli bilirkişi raporuna, davacının davalıya yazdığı iki mektuba ve tüm dosya içeriğine dayanılıp, davacının davalıya yazdığı iddia edilen mektuplardaki imzaların davacıya ait olduğu, bonoda Fikret Ergün şeklinde atılmış imzanın davacının eli mahsulü bulunduğu, bu itibarla davacının bono ile sorumlu olduğu, yazılı deliller karşısında ve muvafakat edilmediğinden davacı tanıklarının dinlenmediği gerekçeleri ile davanın reddine, birleştirilen davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamına, % 40 inkar tazminatına karar verilmiştir.
Kararı davacı ve birleştirilen davanın davalısı vekili temyiz etmiştir.
Dava konusu olan 30.8.1987 tanzim, 30.8.1989 vade tarihli 60.000.000 TL.lık senette ödemeyecek hanesinde davacının ismi olan Müveddet T.Gaydam yazılı bulunduğu, davacının isminin sağ alt yan tarafına gelecek şekilde de o tarihteki kocası ve davalı lehtarın ağabeyi olan Fikret Ergün isminin kitap harfleriyle biri açığa, diğeri pul üzerine gelecek şekilde ve açıkça okunur halde yazılı olduğu görülmektedir. Davacının ötedenberi belli bir kompozisyonu olan imza kullandığı hiçbir yerde Fikret Ergün yazısından ibaret bir imza kullanmadığı dosya içeriği ile sabit olup, esasen Fikret Ergün davacının o tarihte kocası ve davalı lehtarın ağabeyidir ve mevhum bir şahıs değildir.
Mahkeme'ce alınan 8.1.1991 tarihli bilirkişi raporuyla davalı tarafça davacının imzası olarak tavsif edilen Fikret Ergün yazısının davacının imzası olmadığı kesin olarak saptanmış bulunmaktadır.
Bu durumda bonoda yer alan ve kitap harfleriyle yazılı Fikret Ergün yazısının biri açığa, diğeri pul üzerine gelecek şekilde iki kere yazılmış olsa dahi imza olarak kabulü mümkün değildir. Bu nedenle de İcra Tetkik Merciince Adli Tıp Kurumundan alınan ve bu dosyaya da konulan 18.12.1991 tarihli bilirkişi raporunda Fikret Ergün yazısının davacının eli mahsulü olduğunun belirtilmesi neticeye müessir görülemez. Zira bir senedin bono olarak kabul edilebilmesi için T.T.K.nun 688. maddesinde gösterilen yasal unsurları taşımakta olması gerekir ki, anılan Yasa hükmünün f.7'de keşidecinin imzasını etmesi aranmıştır. Oysa BK.nun 13. maddesine göre senette davacının imzası sahte ve senedin bedelsiz olduğunu öne sürerken bu yazının kendisini bağlamayacağını da anlatmak istemektedir. Esasen icra takibi de senede dayanılıp kambiyo senetlerine mahsus yol ile yapıldığından mahkemenin açılan işbu menfi tesbit davasında senedin bono vasfında olup olmadığının araştırması H.U.M.K.nun 76. maddesi hükmü gereğidir.
Bu itibarla mahkemece yukarda açıklanan hususlar dikkate alınıp, Fİkret Ergün yazısının davacı tarafından yazılmış olması ile yetinilmeyip bu yazının davacının imzası olarak kabul edilemeyeceği ve dolayısı ile belgenin bono vasfında olmadığı ve aynı nedenle adi senet olarak dahi değerlendirilemeyeceği düşünülmeden davacının bu belge ile sorumlu görülmesi ve esasen fotokopileri üzerinde inceleme yapılması nedeniyle yetersiz olan 18.12.1991 tarihli Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan bilirkişi raporuyla davacının davalıya yazdığı ve borcun kabulü olarak değerlendirilen iki mektup altındaki imzanın davacıya ait olduğunun anlaşılmakta bulunduğundan bahisle bu mektupların borç belgesi olmayan dava konusu belgeye geçerlilik tanınmasına dayanak yapılarak, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi isabetsiz görülmüştür..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
 
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
 
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), 15.12.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini