 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1993/54
Karar No: 1993/163
Tarih: 14.04.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "meni müdahale ve kal" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 6.2.1991 gün ve 1990/271-1991/64 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 9.3.1992 gün ve 1991/14609-1992/3008 sayılı ilamı;
(..Hükmüne uyulan bozma ilamında, "özetle davacının tapu (çap) kaydının müstakilen maliki olduğu, davalının beyanlar hanesinde gecekonduyu (muhtesat) yaptıran kişi olarak belirtildiği kişisel hak sahibi davalının 2981 sayılı Yasa uygulamasına ilişkin olarak yapılan idari işleme karşı idari yargı yerine gitmediği iptal edilmedikçe geçerliliğini koruyacak olan kayda değer verilmek ve davalının kişisel hakları gözetilmek suretiyle.. "bir karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Hal böyle olunca, olayda 2981 sayılı Yasanın değişik 9/c maddesinin uygulanma olanağı yoktur. MK.nun 648 ve 649. maddeleri uyarınca soruşturma yapılmalı, uzman bilirkişiden arsa ve bina değeri hakkında ayrıntılı rapor alınmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik soruşturma ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, çapa dayalı elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.
Davacının iddiasına dayanak yaptığı 36.974 ada ve 1 parsel sayılı avlulu 1 katlı ev nitelikli taşınmaz islah imar iktisap nedenli olarak 28.8.1987 tarihinde tescil edilmiştir. Tapunun beyanlar hanesinde ise üzerindeki evin davalı Mehmet oğlu Fehmi Eges'a ait olduğu şerhi bulunmaktadır.
Kural olarak muhtesat, üzerinde bulunduğu ana gayrimenkule bağlıdır. Tapu kaydı ana gayrimenkul malikine ayni hak bağhşetmesine karşın, üzerindeki muhtesat, sahibine kişisel hak sağlar. Aynı hakla kişisel hakkın çatışması halinde uyuşmazlığın aynı hakka üstünlük tanınmak suretiyle çözüme ulaştırılması asıldır. Ancak, uyuşmazlık ile ilgili özel bir yasa ile getirilen düzenleme varsa çözümün özel düzenleme içerisinde aranılacağı kuşkusuzdur. Ne varki davacının, iddiasına dayanak yaptığı tapu kaydı getirtilmiş fakat evveliyatı celbedilmemiştir. Kaydın mevcut bir kadastrol hakkın, imar islah çalışması sonucu çekişmeli 1 parsele dönüşüp dönüşmediği belli değildir. Keza bu yer üzerindeki binanın ne zaman yapıldığı taşınmazın hukuksal niteliği ve öncesinin kime ait olduğu, hususunda bir incelemeye de girişilmemiştir. Gerek imar, gerek imar ıslah çalışmalarında muhafaza edilmesi gerekecek binaların üzerinde bulundukları arzın öncelikle yapı sahibine bırakılması icapeder. Ancak çekişmeli taşınmazın üzerindeki yapı sahibine bırakılmaması nedeniyle idari yargıda bir davanın açıldığı da ileri sürülmüş değildir. Bu durumda uyuşmazlığın açıklanan niteliğine göre olayda sağlıklı çözüme ulaşılabilmesi için öncelikle eksikliği belirtilen hususların açıklığa kavuşturulması gerekir. Bu eksikliklerin giderilmesi için gerekli inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra olayda 6875 sayılı Eski İmar Yasasının 42/C maddesine paralel hüküm getiren 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesinin mi, yoksa kesinleşmiş olan bu çap itibariyle genel hükümlerin mi uygulanması gerekeceği açıklığa kavuşacaktır. Bu konularda kanaat vermekten uzak delillerle hüküm kurulamaz. O itibarla bu yön gözetilmeksizin önceki kararda direnilmesi doğru değildir. O halde usul ve Yasaya uygun bulunmayan direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı, bozulmasına 14.4.1993 gününde oybirliği ile karar verildi.