 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1993/519
Karar No: 1993/709
Tarih: 10.11.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "elatmanın önlenmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Çayeli Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 11.4.1990 gün ve 162-94 sayılı kararın incelenmesi davalılar tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 7.5.1991 gün ve 8212-4484 sayılı ilamı;
(... Davacı, hissedar bulunduğu taşınmazlarda yararlanma anlaşmasına göre bir yol bırakıldığı, bu yolun kendi yararlandığı kesimine ait kısmının davalılarca genişletildiği, toprakların taşınmazına atıldığını ileri sürüp elatmanın önlenmesini ve eski hale getirilmesini istemiştir. Davalılar kendilerinin elatmalarının bulunmadığını, davacının yeğeni bulanan müdahil Hayati Eyüp'ün kendilerini tutup burada çalıştırdığını, elatmalarının olmadığını davanın reddini savunmuşlardır. Davalılar yanında davaya müdahale eden Hayati Eyüp nizalı yerin amcası davacı ile yaptıkları parsellerin hissedar malikler arasında nasıl yararlanacağını gösterir sözleşmede, kendisine bırakılan yararlanma alanında kalan yolun genişletildiğini kendisinin isteği üzerine davalıların çalıştıklarını ileri sürdüğüne, davacının kendi istifade ettiği kesimde bir müdahale olmadığını ileri sürdüğü gözetilerek, davalıların ve müdahilin savunması yönünde bir inceleme yapılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, gerçek çalıştırıcı müdahil Hayati Eyüp'ün isteği üzerine ona yardım eden diğer davalıların müdahalelerinin menine karar verilmesi doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, paylı mülkiyet üzere olan çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Dava konusu 333 parsel sayılı taşınmazda, davacı ile kardeşi Nuri'nin mirasçıları paydaştırlar. Davalılar ise komşu 139 parselin malikleridir. Çekişmeli taşınmaz üzerinde eski bir patika yol bulunmaktadır. Paydaşlar arasında özel sözleşme başlığı altında yapılan anlaşma ile de, patika yolun sınır olmak üzere araba yol haline dönüştürülmesi kararlaştırılmıştır. Paydaşların imzasını taşıyan 33 parsel sayılı taşınmazdaki kullanmaya ilişkin bu anlaşmaya karşı çıkılmamıştır. Taşınmazda patika yolun genişletilmesi suretiyle elatma bulunduğu keşfen de belirlenmiştir. Ancak, davalıların bir elatmaları bulunmadığını ısrarla savunmaları yanında, davaya müdahil olarak giren ve davalılar yanında yer alan taşınmazın paydaşlarından Nuri'nin mirasçısı Hayati Eyüp de, taşınmazdaki yolda mevcut genişletmeyi, kullanmaya ilişkin anlaşma çerçevesinde kendisinin yaptığını, davalıların ücret karşılığı bu işte çalıştıklarını ileri sürmüştür. Bu durumda uyuşmazlığın niteliğine göre, olayda sağlıklı ve hukuksal bir çözüme ulaşılabilmesi için, güzergahı da anlaşmada belirtilmiş bulunan araba yolunun, mahalli örf ve adete göre kaç metre genişliğinde bırakılması icap ettiği araştırılarak belirlenmek suretiyle, mevcut yolda fiili genişlemenin bu kapsam içinde kalıp kalmadığı, bunu aşan bir elatma varsa kimin tarafından yapıldığı, davalılarca bir elatmada bulunulmuşsa bunun müdahil davalıya teban ve ücreti karşılığı yapılıp yapılmadığının araştırılarak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekir.
Bu itabarla Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi doğru değildir. O halde usul ve Yasa'ya uygun bulunmayan direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), oybirliğiyle karar verildi.