 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1993/485
Karar No: 1993/692
Tarih: 03.11.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; ANTALYA İş Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 4.6.1992 gün ve 26-358 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 1.12.1992 gün ve 9474-13218 sayılı ilamı;
(.. İstanbul Bankası'nın Antalya Şubesi Müdürü Ali İhsan Özbakır'ın aynı bankanın İstanbuldaki Genel Müdürlük Döviz Provizyon Müdür olan Fatma Üngün Hepsever' le yaptığı ileri sürülen telefon konuşmasına ait dosyada bulunan 9.8.1982 tarihli Antalya Şubesi'nce düzenlenen telefon teyidindeki "Şubemiz müşterisi A. Kemal Atabakan Suudi Arabistan'a canla hayvan ihracatı yapacaktır. Şu anda ithalatçı firma temsilcisi de burada ancak firma 700.000 SAR şahıs çeki vermektedir. Bunu prefinansman olarak bozabilirmiyiz." şeklindeki önerisine Genel Müdürlük döviz Provizyon Bölümünden "Şubeniz müşterisi güvenilir bir firma ise bozabilirsiniz" şeklinde cevap verildiği, bu cevaba karşılık Antalya Şubesinden "Gerekli işletme rehni alınmıştır. İlgili çeki bozarak dekontunu tarafınıza gönderiyoruz, mutabıkız, iyi günler, saygılar" sözlerinin kullanıldığı görülmektedir. Bu konuşmalardan döviz provizyon bölümünden davalı Fatma Üngün Hepsever'e atfedilerek konuşmanın şube müşterisinin güvenilir bir firma olması halinde çekin bozdurabileceğini işaret edildiği, bunun müşterinin güvenirliliği açısından takdire bıraıldığı, kesin bir paraya çevirme istemini içermediği tespit edilebilmektedir. Bu haliyle sözü edilen telefon konuşmasından dolayı davalı Fatma Üngün Hepsever'in Antalya Şubesince yapılmış olan usulsüz işlemler neticesinde ortaya çıkan zararlardan sorumlu tutulmuş olması doğru değildir. O halde davalı Fatma Üngün Hepsever hakkındaki davanın reddine karar vermek gerekir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyizedildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : 1 - Davalı İbrahim Arıcı, direnme kararını temyiz etmiş ise de, direnme kararından önceki mahkeme kararını, kendisine tebliğ edilmiş olmasına rağmen temyiz etmemiş olduğundan, hakkında verilen karar kesinleşmiştir. O itibarla aynı bulunan direnme kararını temyize hakkı yoktur. Bu durumda temyiz isteği reddedilmelidir.
2 - Diğer davalı Fatma Ülgen Hepsever vekilinin temizine gelince; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle, tüm dosya içeriğinden banka genel müdürlük kambiyo şubesinden alındığı iddia edilen telefon teyidinin davalı Fatma Ülgen Hepsever'in, verdiği kanıtlanmadığına göre Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı:
1 - Davalı İbrahim Arıcı'nın temyiz isteminin reddine,
2 - Davalı Fatma Ülgen Hepsever vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), 3.11.1993 tarihinde oybirliği ile karar verildi.