 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1993/482
Karar No: 1993/694
Tarih: 27.10.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "kıdem tazminatı" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya İş Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 07.09.1991 gün ve 1991/683-1992/538 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine; Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 22.12.1992 gün ve 12319/14043 sayılı ilamı: (...Davalı A. Yönetim Kurulu'nca ekonomik kriz nedeniyle 20.05.1991 tarihinde Yardımcı İşletmeler Müdürlüğü işyerinin kapatılmasına karar verilmiş, durum Bölge Çalışma Müdürlüğü ile İş ve İşçi Bulma Kurumu'na da bildirilmiş ve bu kararın uygulanması çerçevesinde işçilerin hizmet akitlerinin fesih yoluna gidilmiş, 21.06.1991 tarihli bir yazı ile hizmet akitlerinin 27.06.1991 tarihinde fesedileceği bildirilmiş, bu tarihde de fesih gerçekleştirilmiştir. Dosya içeriği bilgi ve belgeler ile olayın cereyan şeklinden işyerinin kapatılma kararının ciddi olduğu anlaşılmaktadır. Esasen bu kapatma olgusu davalının da kabulündedir. Böyle olunca işverenin işçilerin hizmet aktinin feshinde 01.07.1991 tarihinde yürürlüğe girecek olan katsayı nedeniyle oluşacak yeni kıdem tazminatı tavanından yararlandırmamak amacıyla hareket ettiğinden söz edilemez. TİS'in 33/b maddesi de sadece TİS'den doğan haklar ile ilgili olup, bunun dışında kalan olay ve olguları ve değişiklikleri kapsamamaktadır. Esasen az önce açıklandığı üzere olayda ciddi olan bir kapatma işlemi mevcuttur. Böyle bir durum karşısında artık mahkemenin dayandığı gerekçelere yer vermek mümkün değildir. Mahkemenin emsal olarak dayandığı kararlarda değişik olaylara ilişkin olup bu davaya emsal teşkil etmez. O halde, davacı 01.07.1991 tarihindeki katsayı artışma dayanan kıdem tazminatı tavanından yararlanamayacağından davanın reddine karar verilmelidir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
KARAR : Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerekrici nedenlere göre, Hukuk genel kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, oyçokluğu ile karar verildi.