 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1993/473
Karar No: 1993/603
Tarih: 27.10.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "men'i müdahale ve ecrimisil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; SARIYER 1. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 23.12.1991 gün ve 44-593 sayılı kararın incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi üzerine;
Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 28.5.1992 gün ve 3653/7277 sayılı ilamı:
(.. Davacıya ait 844 ada 1 parsel sayılı çaplı taşınmaza, davalının elatmasının önlenmesi ve 2.580.000.- lira ecrimisilin yasal faizi ile tahsili yolunda hüküm kurulmuş ve karar yanlarca temyiz edilmiştir. Oysa, davalının tartışmalı parsele elatıp atmadığı tesbit edilmemiştir. O halde, bu konuda tarafların gösterecekleri delillerin toplanması varsa elatmanın kim tarafından ne şekilde yapıldığının kesin bir biçimde ortaya çıkarılması, varılacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : H.U.M.K.nun 429. maddesi hükmüne göre Yargıtay'ın bozma kararı üzerine hakim, tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra bozma ilamına uyulup uyulmayacağına karar verir. Görülüyor ki hakim bozma ilamına uymak zorunda olmayıp eski kararında direnebilir. Eş anlatımla hakim kural olarak Yargıtay bozma kararına uymak ya da bu karara karşı direnme kararı vermek konusunda tarafların istekleri ile bağlı olmayıp serbest takdir yetkisine sahiptir.
Ancak, bozma nedenlerinin kamu düzenine ilişkin ve dolayısıyla hakimin kendiliğinden (re'sen) gözönünde bulundurulması gereken sebeplerden olmaması halinde taraflar veya vekilleri bozma kararına uyulmasını istemişlerse, artık mahkeme önceki kararda direnemez. Yargıtay'ın yerleşmiş ve kurallaşmış uygulaması da bu doğrultudadır (Hukuk Genel Kurulu'nun 18.10.1989 gn 541-534, 21.2.1990 gün 10-117, 7.10.1990 gün 439-562, 19.2.1992 gün 635-82 sayılı kararları). Temyize konu men'i müdahale ve ecrimisil istemine ilişkin davada, Özel Daire'ce mahkeme kararının bozulmasını takiben yapılan 24.12.1992 günlü oturumda, taraf vekilleri bozma ilamına uyulmasını istemişlerdir. Bozma sebebi ise kamu düzenine ilişkin değildir.
Hal böyle olunca mahkeme'ce bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi doğru değildir. O halde, direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenle (BOZULMASINA) 27.10.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.