 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1993/455
Karar No: 1993/589
Tarih: 20.10.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 16.7.1991 gün ve 611-457 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay, 8. Hukuk Dairesi'nin 5.5.1992 gün ve 610-7874 sayılı ilamı:
(.. Bilirkişi ve tanık ifadelerine göre bu kısmın 12 yıl evvel ölen davacının murisi babası Ahmet'e ait olduğu ve ölümünden sonra mirasçılar arasında yapılan taksimle davacıya intikal ettiği bildirilmiştir. Hazinenin diğer temyiz itirazları yerinde değil ise de 12 yıl önce yapılan taksim sonucu davacıya intikal etmiş olduğu belirlendiğine ve iktisap için kanunda öngörülen belgelerden hiçbirisine dayanılmadığına göre diğer mirasçıların zilyetlik yoluyla kazandıkları taşınmazlar bulunup bulunmadığının da sorulup belirlenmesi gerekir. Mahkemece yapılacak iş; tüm mirasçılar tespit edip buna göre 3402 sayılı kanunun 14. maddesi uyarınca gerekli araştırmayı yapmaktan ibarettir.) Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, tapulama sırasında devletin hüküm ve tasarrufu altında hem toprak olduğundan bahisle Hazine adına tespit ve tescil edilen dava konusu 3188 parsel sayılı 96300 metrekare miktarındaki taşınmazın, 12935 metrekare'lik kısmının miras bırakanı babasına ait olduğunu, onun ölümünden sonra mirasçılar arasında yapılan rızai taksim sonucu bu yerin kendisine bırakıldığını, eklemeli zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiğini ileri sürerek, bu kısma ait davalı tapusunun iptali ile adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın, özel mülkiyet konusu yerlerden bulunduğu ve davacı yararına eklemeli zilyetlik ile iktisap koşullarının oluştuğu tesbit edilmiştir. Gerek miras bırakanın, gerekse taksime iştirak eden mirasçıların zilyetlikle kazandıkları taşınmaz cins ve miktarları yönünden 3402 sayılı Yasa'nın 14. maddesi çerçevesinde gerekli araştırma yapılmış bir engel bulunmadığı saptanmıştır.
Bu durumda, mevcut delillerin değerlendirilmesi suretiyle davanın kabul edilmesi doğrudur. O halde usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararı onanmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle (ONANMASINA) 20.10.1993 tarihinde oybirliği ile karar verildi.