 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1993/413
Karar No: 1993/559
Tarih: 06.10.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "hizmet tesbiti" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 6. İş Mahkemesince davanın reddine dair verilen 12.2.1992 gün ve 1991/1432 E. - 1992/71 K. sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 1.10.1992 gün ve 1992/3300-8883 sayılı ilamı:
(.. Davanın yasal dayanağı 2829 sayılı Yasanın 8. maddesi olup anılan madde hükümlerine göre bir kimsenin muhtelif sosyal güvenlik kurumlarına tabi hizmetleri mevcutsa son yedi yıl içerisinde fiili hizmet süresi en fazla hangi kurumda geçmiş ise kişiye o kurumca aylık bağlanır. Dosyada, mevcut prim bordrolarında belirtilen prim ödeme gün sayısı toplamının Sosyal Sigortalar Kurumuna ait olduğu açıkça belli olmasına karşın mahkemece davanın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı düşüncelerle yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak ret yolunda hüküm kurulmuş olması usule ve yasaya aykırıdır..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, hizmet tesbiti ve Kurumca yaşlılık aylığı bağlanması istemlerine ilişkindir. Bu husus dava dilekçesinin içeriğinden açıklıkla anlaşılmaktadır. Ancak, bu isteklerin birlikte, aynı davada görülüp sonuçlandırılması mümkün değildir, önceliğin hizmet tesbiti istemine verilmesi zorunludur. Zira, diğer koşulların gerçekleşmesi yanında 2829 sayılı Yasanın 8. maddesi hükmüne göre, bir kimsenin muhtelif sosyal güvenlik kurumlarına tabi hizmetleri mevcutsa, son yedi yıl içerisinde, fiili hizmet süresi en fazla hangi kurumda geçmişse, kişiye, o kurumca aylık bağlanır. Yedi yıllık hizmet süresinin tesbitinde takvim yılı değil, dolu olarak çalışılan fiili hizmet yılının esas alınacağı kuşkusuzdur. Ancak, bu sürenin tesbiti için de öncelikle, davacının hizmet tesbitinde ilişkin talebinin sonuçlandırılması isteğin olumlu neticelenmesi durumunda, primlerinin yatırılmasının temini ve değerlendirmenin ona göre yapılması icabeder. Keza hizmet tesbitine ilişkin davalar, kurum ile birlikte hizmetin verildiği ileri sürülen işyerinin işverenine yöneltilmek suretiyle yürütülmesi gerekir.
Bu durumda, olayda sağlıklı çözüme ulaşılabilmesi için, hizmet tesbiti istemine ilişkin davanın tefriki ile, davanın kurum yanında işverene de yöneltilmesi ve bu davanın, yaşlılık aylığı bağlanması isteğine ilişkin dava için bekletici sorun sayılması, hasıl olacak sonuca göre değerlendirilmesi yapılarak, karar verilmesi icab eder.
Bu hususlar gözetilmeksizin, hüküm kurulması doğru değildir.
O halde, usul ve yasaya uygun bulunmayan direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), 6.10.1993 tarihinde oybirliği ile karar verildi.