 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1993/314
Karar No: 1993/67
Tarih: 05.03.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : İncelenen dosyaya göre:
Yerel Mahkemece hüküm kurulmasından sonra 1.12.1992 tarihinde yürürlüğe giren 3842 sayılı Yasa ile Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında 2845 sayılı Yasanın 9 ncu maddesi değiştirilerek, teşekkül halindeki gümrük kaçakçılığı suçları Devlet Güvenlik Mahkemelerinin göreve alanından çıkarıldığından, hükmün öncelikle görev yönünden bozulması gerekip, gerekmediği 21.12.1992 günü yapılan birinci müzakerede tartışılmıştır.
Öğretide ve Yargıtay uygulamalarında hiç bir duraksamaya yer vermeyecek biçimde muhakeme kanunları (yargılama yasaları-usul yasaları) geçmişe yürümezler. Suç hukukunda yapılan değişiklikler eğer sanığın lehine iseler T.C.Y.nın 2/2 nci maddesi uyarınca geçmişe yürürler, Demek ki, maddi ceza hukuku kurallları ile, muhakeme kanunları arasında bu bakımdan çok önemli ayrılık bulunmaktadır.
Muhakeme kanunlarının derhal uygulanması ilkesi, yeni kanunun eskisinden daha mükemmel olması ve ülkede aynı anda birden çok muhakeme kanununun uygulanmaması görüşüne dayandırılmaktadır. Esas düşünce tarzı ise, kanunların bulundukları süre içinde, düzenledikleri sahada uygulanacağı prensibidir.
Derhal uygulanırlık ilkesinin doğal sonucu olarak eski kanun azamanında yapılmış işlemlerin tekrarlanmaması kuraldır. Derhal uygulanırlık ilkesinin istisnası, yürürlüğe konulan muhakeme kanunun geçici maddelerle düzenlenebilir. Örneğin, üst dereceli mahukemenin işlerini azaltmak için benimsenen görev normlarının üst mahkemede açılmış davalarda derhal uygulanmaması, yani yürürlükten kalkan normun uygulanmasına devam edilmesi, sürekli olmayacağı ve görevsizlik kararları ile işler uzayacağı için geçici maddelerle kabul edilebilir. Örneğin, 2248 sayılı Yasa geçici 1 nci maddesi ile Toplu Basın Muhakemelerinin kaldırılmasında bu yolu benimsemiştir.
Uyuşmazlık konusu davada İzmir Devlet Güvenlik Mahkemesi 3842 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önce 2845 sayılı yasanın 9 ncu maddesi gereğince görevlendirildiği bu davada hüküm kurarak, davadan elini çekmiştir. O halde yerel mahkeme Yasaya uygun biçimde görevli olduğu davada hüküm kurduğundan, tabii hakim ilkesine aykırılıktan söz edilmeyeceği gibi, hüküm verilinceye dek Yerel Mahkemenin görevsiz olduğu da ileri sürülemez. Demek ki, Yerel Mahkeme hüküm tarihindeki muhakeme kanunlarına göre davaya bakmakla görevlidir. Aksine davranışı esasen yargılama yasasına aykırılık oluşturur.
Ancak, hükümden sonra yürürlüğe giren 3842 sayılı Yasa 2845 sayılı Yasanın 9 ncu maddesini değiştirerek, teşekkül halinde işlenen kaçakçılık suçlarını Devlet Güvenlik Mahkemelerinin görev alanından çıkartmıştır. Muhakeme Kanunlarının derhal uygulanırlığı ilkesi ve 3842 sayılı Yasada geçici bir düzenleme bulunmaması karşısında İzmir Devlet Güvenlik Mahkemesi kararının göreve yönünden bozulmasına yasal olanak bulunmamaktadır. O halde hükmün esası incelenmeli, esastan veya usulden bozma kararı verildiği takdirde İzmir Devlet Güvenlik Mahkemesi 3842 sayılı Yasa ile görevsiz hale getirildiğinden, görevsizlik kararı ile dosyayı görevli Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmelidir.