 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1993/3
Karar No: 1993/127
Tarih: 31.03.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "takibin iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 9. İcra Tetkik Mercii'nce davanın reddine dair verilen 19.9.1991 gün ve 1991/436 E. 1991/585 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 10.4.1992 gün ve 1991/11310 - 1992/4625 sayılı ilamı; (... Borçlu kesinleşen takipten sonra, İİK'nun 71. maddesine göre zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Takip, çeke dayanmaktadır. Takip dosyasında en son işlem 22.8.1990 tarihinde alacaklının haciz istemine ilişkindir. Borçlunun başvurusu 12.6.1991 tarihinde olmasına göre TTK'nun 726. maddesi gereğince olayda zamanaşımı cereyan etmiştir. Ticaret mahkemesince iflas davasının duruşmasında 10.8.1990 tarihli ara kararı ile verilen tedbir, satış işleminin durdurulmasına yöneliktir. Satış aşamasına kadar takibi engeller nitelikte değildir. Kaldı ki, takip dosyasına da ibraz edilmemiştir. İtiraz kabul edilmek gerekirken reddi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Borçlu önce icra dairesinden, daha sonra merci hakimliğinden zamanaşımı nedeniyle takibin iptalini istemiştir. İİK'nun 71. maddesine göre yapıldığı anlaşılan bu istek merci hakimliğince reddedilmiştir. Gerçekten ihtiyati tedbir kararının devam ettiği sürede satış istenmesi bir sonuç doğurmaz. Tedbir kararı, her ne kadar zamanaşımını kesen ve durduran sebepler arasında gösterilmemişse de, alacaklı yönünden, bu kararın varlığı satış için aşılması imkansız bir engel teşkil eder. Bu durumda takibi yürütmek olanağı kalmamıştır. Bu itibarla merci hakimliğince olayda zamanaşımının cereyan edemeyeceğinin kabulü suretiyle hüküm kurulması doğrudur. O halde usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararı onanmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda yazılı nedenlerle (ONANMASINA) oybirliğiyle karar verildi.