 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E:1993/2-970
K:1994/221
T:20.04.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KARAR
Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;K... 4.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın, kabulüne dair verilen 16.09.1992 gün ve 1991/768-1992/596 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 09.03.1993 gün ve 13077-2322 sayılı ilamı ile;(...1-Dava, davalının vasi olduğu dönemdeki sorumluluğundan doğan tazminata ilişkin olup zaman aşımı, hesabı katinin tevdiinen itibaren bir yaldır (M.K.Kd.436) Dosyada hesabı katinin usulen verildiğine dair bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Şu halde davalının zaman aşımı definin reddi gösterilen nedenle doğru olup buna yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı fazlaya ait haklarını saklı tutarak 30.000.000 TL-nın davalıdan tahsilini istemiştir. Bir kimseye verilen, zarardan doğan tazminatın miktarı zarar tarihine göre değerlendirilip belirlenir. Ancak davalı da temyiz dilekçesinde murisin ölüm tarihine göre hesaplanmasını kabul etmiştir. Şu halde zararın tazminat davacı tarihine göre hesaplanması yasaya aykırıdır.
3-Davalı savunmasında,mahcura (murise)ait sattığı taşınmaz bedelinden 4.200.000' TL nin mahcurun süper emekliliği temin için sarf ettiğini ileri sürmüştür. Bu yönün üzeri durulmaması tu suretle eksik inceleme ile karar verilmesi de ayrıca bozma nedenidir gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan, yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden:Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının sürecinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki bilgiler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, davalının vekillik dönemi içerisinde meydana gelen ve vasisi bulunduğu babasına ait taşınmaz mal satışından doğan tazminat istemine ilişkindir.
Davalı, zamanaşımı savunmasında bulunmuştur. Mahkemece, zamanaşımı savunmasının reddiyle davanın kabulüne ilişkin kurulan, hüküm Özel Dairece, zamanaşımının reddi doğru bulunmuş ancak zararın tazminat davası tarihine göre hesaplanmasının isabetsizliği ile taşınmaz satış bedelinden 4.200.000 liranın mahcurun süper emekliliği için sarf edildiği iddiası üzerinde durulmamış olmasının doğru olmadığına işaretle bozulmuştur. Davalı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine ise dairece bu kez yalnızca bozmanın 1. bendindeki zamanaşımının reddinin doğru olmadığı vurgulanarak vasinin sorumluluğu hakkında açılacak davalarda, K.K. nun 436.maddesi gereğince zamanaşımının l yıl olduğu ve bu sürenin, kesin hesabın verildiği tarihten başlayacağına işaretle bu konuda gerekli araştırma ve inceleme yapılması sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek bu hususun da önceki bozma kararına ek gerekçe olarak ilave edilmesine karar verilmiştir.
Gerçekten davalı, mahcura ait taşınmazın satışını vasi tayin edildiği aynı 17.03.1987 gününde aldığı vekaletnameye istinaden gerçekleştirmiştir. Her ne kadar vesayet altına alınan kişinin verdiği vekaletname geçersiz ise de mahcura ait taşınmazın satışında, vesayet hükümlerine riayet edilmeksizin noterden alınan vekaletnameye dayanılmıştır. Bu durumda zamanaşımının M.K. 436. maddesi çerçevesinde belirlenmesi düşünülemez. Olayda her hali ile zamanaşımı gerçekleşmemiştir. O itibarla mahkemece Özel Dairenin karar düzeltme isteği üzerine önceki bozmaya ilave ettiği ek gerekçeyle karşı direnilmesi doğrudur. Ancak, tarafların karşılıklı iddia ve ;savunmalarına dosyadaki tutanak ve kanıtlara bozma kararının 2. ve 3. bentlerinde açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararının 2.ve 3.cü bentlerinde gösterilen bozma sebeplerine uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi hukuk ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ:Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K. nün 429. maddesi gereğince bozmada oybirliği sebebinde oyçokluğu ile BOZULMASINA istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 20.04.1994 gününde karar verildi.