Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E. 1993/2-526
K. 1993/724
T. 17.11.1993

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
ÖNCEKİ VE SONRAKİ TARİHLİ VASİYETNAMELER
VASİYETTEN RUCU
VASİYETNAMENİN İPTALİ
 
KARAR ÖZETİ Vasiyetçi, Medeni Kanunda öngörülen vasiyetname şekillerinden birine uymak koşulu ile önceki vasiyetinden her zaman rücu edilebilir.
MK.nun 489. maddesindeki hüküm buyurucu niteliktedir. Aksine hareket, bu tasarrufu geçersiz kılar.
(743 e. MK. m. 480, 481, 489, 500/1)
 
Taraflar arasındaki "iptal" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Şişli 3. Aslîye Hukuk Mahkemesi)nce davanın reddine dair verilen 14.12.1990 gün ve 1990/472 esas, 1990/1127 karar sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 14.5.1991 gün ve 1991/3738-7903 sayılı il~mı ile; (... Vasiyetçi vasiyet için kanunda muayyen şekillerden biri ile vasiyetinden her zaman rücu edebilir (MK. 489). Daha sonraki tarihli vasiyet, daha Önce tarihli vasiyetten sarahaten rücu ihtiva etmiyorsa sonraki vasiyetin hükümlerinden sarahaten evvelkini tamamlamayanları, evvelki vasiyet makamına geçer. Bir kimsenin muayyen bir mal hakkındaki vasiyetinin sonradan yaptığı tasarrufla telifi kabil olmazsa, hükümsüz olur (MK. 491). Görüldüğü gibi vasiyetten rücu yada yeni bir vasiyet düzenleme ile mümk9ndür veya vasiyete konu mal üzerinde vasiyet ile telifi kabil olmayan bir tasarruf yapılarak vasiyet hükümsüz hale gelir.
 
Murisin daha sonra yaptığı vasiyetname ile rücu ettiği, ancak bu ikinci vasiyetin şekle uygun olmadığı iddia edilmiştir. Şüphe yok ki, yapılan vasiyetten, herhangi bir vasiyet şekline uyularak rücu edilebilir. İlk vasiyet resmi şekilde yapılmıştır. Bundan rücua dair belge de resmi vasiyetname biçiminde yapılmak istenmişse de, bu belge Medeni Kanunun 481. maddesine uygun düzenlenmemiştir. Şöyleki;
 
"Vasiyet eden kimse, arzularını resmi memura takrir edip onun tarafından yazıldıktan veya yazdırıldıktan sonra okuması için kendisine verilir. Vasiyetname, vasiyet eden kimse tarafından kıraat ve imza olunduktan sonra resmi memur tarafından tarihi yazılarak imzalanır" (MK. 480).
 
'Vasiyetname tarih ve imza konulunca vasiyet eden kimse, vasiyetnameyi okuduğunu ve vasiyetnamenin son arzularını muhtevi olduğunu resmi memur huzurunda iki şahide beyan eder. Şahitler, bu beyanatın huzurlarında vukuuna ve o kimseyi tasarrufa ehil gördüklerine dair vasiyetname altına verecekleri şerhi imza ederler' (MK. 481). Kanun tarif ettiği bu şekle sıra ile uyulması vasiyetnamenin geçerlik şartıdır. İptali istenen belgede şahitlerin, (vasiyet edenin vasiyetnameyi kendi yanlarında okuduğu, vasiyetnamede yazılı olanların son arzularına uygun olduğunu beyan ettiği, onu vasiyet yapmaya ehil gördükleri) biçiminde bir açıklamaları bulunmadığından iptali mümkün vasiyetname niteliğindedir (MK. 500/1). Kanunun açıkça iptal sebebi olarak belirlediği halleri şu veya bu gerekçe ile görmemezlikten gelmek mümkün değildir. Bu hal kanun yorumu olmaz. Kanunun uygulanmaması olur. Bu yönler gözetilmeden vasiyetçinin son arzularına değer vermek gerektiğinden söz edilerek davanın reddi doğru bulunmamıştır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece, Önceki kararda direnilmiştir.
 
Temyiz eden: Davacı vekili.
 
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle HUMK.nun 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/2. fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
 
Muris Vehbiye ile kocası Kenan, İstanbul 2. Noterliği'nde düzenledikleri 21.1.1972 gün ve 1566-1567 sayılı vasiyetnameleri ile mallarını davacı Darüşşafaka Cemiyeti'ne bırakmışlardır. Karı koca bu işlemden 16 yıl sonra, İstanbul 6. Noterliği'nin 7.9.1988 gün ve 55010-55011 sayılı senetleri ile Önceki vasiyetnamelerinden rücu ettiklerini açıklamışlardır.
 
1972 yılında yapılan vasiyetnameler üzerinde bir ihtilaf yoktur. Uyuşmazlık, rücu ile ilgili 1988 yılında düzenlenen vasiyetnameler hakkında doğmuş-tur.
 
Belirtmek gerekir ki, vasiyetnamelerin esaslı vasfı, tek taraflı bir hukuki muamele olmasında toplanmaktadır. Vasiyetçi düzenlediği vasiyetnamesinden istediği zaman rücu edebilir. Hatta vasiyetçi vasiyetnamesinden rücu etmiyeceğini açıklamış olsa bile bu bir hukuki değer taşımaz. Nitekim, Medeni Kanunumuzun 489. maddesi bu düşünce altında düzenlenmiş ve "Vasiyetçinin, vasiyet için muayyen şekillerden biri ile vasiyetinden her zaman rücu edebilir' hükmünü getirmiştir. O halde vasiyetçi Yasa'da Öngörülen. vasiyetname şekillerinden birine uymak koşulu ile Önceki vasiyetinden her vakit rücu edebilecektir. Örnek olarak, resmi şekilde yapılmış vasiyetten resmi vasiyet yoluyla, el yazısı vasiyetiyle ve hatta şartların oluşması halinde sözlü vasiyetle de dönebilecektir.
 
Medeni Kanunun 489. maddesindeki hüküm emredici niteliktedir. Aksine hareket tasarrufu geçersiz kılar. Nitekim, Borçlar Kanununun 11/2. maddesinde, kanunun emrettiği şeklin kapsamı hakkında başka bir hüküm öngörülmemiş ise, buna uyulmadıkça sözleşmenin geçerlilik kazanmayacağı belirtilmiştir. Borçlar Kanununun bu kuralı Medeni Kanunun 5. maddesi karşısında kuşkusuz vasiyetnameler hakkında da geçerlidir.
Açıklandığı gibi vasiyetname, kanunun kabul eniği şekillerde yapılabilecek bir tasarruf biçimidir. Hükümleri ölümden sonra sonuç doğuracaktır. Ölümden sonra tartışmalara sebebiyet verilmemesi bakımından, vasiyetname düzenlenirken vasiyetçinin irade ve arzusunun tereddütsüz tesbiti gerekli görülmüş ve bu sebeple de vasiyetnamenin yapılması diğer şekle bağlı tasarruflardan daha sıkı şartlara tabi tutulmuştur (28.11.1945 gün ve 13/15 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı).
 
Bu durumda, Öncelikle resmi vasiyetnamenin nasıl düzenleneceğinin incelenmesinin gerektiği açıktır. Bu konuda Medeni Kanunun 480 ve 481. maddelerinde ayrıntılı hükümler getirilmiştir. Buna göre;
 
1- Vasiyetçi son arzularını resmi memura (notere) bildirecektir. Bunun, yazılı olabileceği gibi sözlü yapılması da mümkündür.
 
2- Vasiyetçinin bildirdiği istek ve tasarrufları, resmi memur tarafından arzu ve iradeleri doğrultusunda açık hale getirilecek kanuna aykırı hususlar giderilecektir.
 
3- Resmi memur tarafından hazırlanan vasiyetname metni okunması için vasiyetçiye verilecek vasiyetçi yazılmış olan metni inceledikten sonra bunların arzu ve iradesine uygun olduğunu beyan edip imzalayacaktır (MK. m.480).
 
4- Vasiyetçiden sonra resmi memur da metni imzalayacaktır (MK. m.480).
 
5- Resmi memur tarafından vasiyetnameye tarih ve imza konulmasını takiben vasiyetçi, vasiyetnameyi okuduğunu, son arzularına uygun bulunduğunu, resmi memur ile iki şahit önünde açıkça beyan edecektir (MK. m.481).
 
6- Bilahare, şahitlerin de vasiyetnamenin altına, vasiyetçinin vasiyetnamenin kendilerinin önünde okunmuş olduğunu, vasiyetname metninin son isteklerine uygun bulunduğunu; vasiyetçiyi tasarrufa ehil gördüklerini açıklamaları gerekecektir (MK. m. 481).
 
Yukarıda altı bent halinde açıklanan hususların vasiyetname metninde bulunması şarttır.
Somut olayda, davanın konusunu oluşturan rücu ile ilgili İstanbul 6. Noterliği'nde düzenlenen 7.9.1988 gün ve 55010-55011 sayılı vasiyetlerde, Vehbiye ile kocası Kenan önceki vasiyetlerinden vazgeçtiklerini açıklamış iseler de, rücu ile ilgili bu vasiyetnamelerin açıklanan şekil şartından yoksun oldukları duraksanmayacak biçimde aşikardır.
 
O halde, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
 
S o n u ç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının1kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 10.11.1993 günü yapılan ilk görüşmede çoğunluk sağlanamadığı için 17.11.1993 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini