 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1993/171
Karar No: 1993/428
Tarih: 09.06.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 7. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 27.12.1991 gün ve 2499-2904 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 1.6.1992 gün ve 658-5884 sayılı ilamı:
(.. Davacı kadın; apartman kapıcısı olduğunu apartmanın doğal gaza geçirilmesi nedeni ile iş aktine apartman yönetimince son verildiğini iddia ederek, ihbar kıdem ve diğer işçilik haklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı apartman yöneticisi vekili savunmasında; hizmet aktinin davacının eşi ile düzenlendiğini, kapıcılık hizmetlerini eşinin yerine getirdiğini, ücretlerinin ona ödendiğini, davacı kadının eşine sadece yardımcılık yaptığını bildirerek, isteklerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece kapıcılık görevinin fiilen davacı tarafından ifa edildiği kabul edilerek, isteklerin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içinde bulunan sözleşmeye göre, hizmet aktinin davacının kocası ile yapıldığı anlaşılmaktadır. Ücret pusulalarında bütün ücretlerin davacının eşine ödendiği yazılıdır. Apartman yöneticisi tarafından düzenlenen kapıcılık talimatı da yine onun tarafından görülüp imzalanmıştır. Davacı kalorifer yakma belgesine sahip olmayıp, böyle bir belgeye kocasının sahip olduğu görülmektedir. Bütün bunlardan başka, kaloriferin usulüne uygun yakılmaması sonucu davacının kocası cezalandırılmıştır. Her ne kadar, davacının eşi mustafa'nın uzun yıllardan beri T.C. Emekli Sandığında çalıştığı ve kapıcılık görevinin fiilen davacı tarafından yerine getirildiği ileri sürülmüşse de; yukarda ayrıntılı biçimde vurgulanan olgular karşısında, davacının hizmet akti sözleşmesinin tarafı olduğunun kabulü olanağı yoktur. Davacının ancak eşine yardımcı olarak çalıştığının kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerden dolayı davacının bu davayı açmaya hakkı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kimi isteklerin hüküm altına alınması hatalıdır..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), 9.6.1993 gününde oybirliği ile karar verildi.