 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1993/16-140
Karar No: 1993/488
Tarih: 30.6.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ZİLYETLİKLE İKTİSAP ( Kültür ve tabiat varlıklarını koruma alanı )
- KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA ALANI
- TAPU SİCİLİ BEYANLAR HANESİ ( Zilyetlik şerhi )
- MUHDESAT
- TAPU SİCİLİNE ŞERH VERİLMEYECEK HAKLAR
743/m.919
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "tesbite itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kaş Kadastro Mahkemesince davanın reddine dair verilen 8.11.1990 gün ve 166-377 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 16.Hukuk Dairesi'nin 16.4.1992 gün ve 9844-5713 sayılı ilamı;
( ...Nizalı taşınmazın tesbit gününe kadar 20 yılı aşkın süreden beri davalı tarafın zilyedinde olduğu bilirkişi ve tanıklarca haber verilmiştir. 23 Temmuz 1983 günü yürürlüğe giren 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkllarını Koruma Kanunu 1710 sayılı Eski Eserler Kanunu ile 5805 sayılı Kanunu yürürlükten kaldırmış, tamamen yeni esas ve usullere yer vermiştir. Kanun Kamu Düzeni ile ilgili olduğu için derdest davalara uygulanacağı açıktır. Kanun'un 5.maddesinde Kültür ve Tabiat varlıklarının Devlet Malı niteliğinde olduğu, 11.maddesinde bu varlıklarla koruma alanlarının zilyetlikle kazanılamayacağı öngörülmüştür. 7.Maddesi bu varlıkların tesbit için Kültür ve Turizm Bakanlığınca yapılacağını,tapu kütüğüne tescil kararının Yüksek Kurulca verileceğini, 8. maddesi varlıkların koruma alanlarının bölge kurullarınca tesbit edileceğini, bu kurulun kararına karşı Yüksek Kurul nezdinde itiraz edilebileceğini, 61.maddesi Kamu Kurum ve Kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerin bu kararlarla bağlı olacağını hükme bağlamıştır. Ancak, açılan dava nedeniyle bu Kanunla getirilen düzenleme doğrultusunda Mahkemelerce de tescil kararı verilmesinde Yasal zorunluluk vardır. Bu itibarla nizalı taşınmazın üzerinde korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı bulunup bulunmadığının Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan sorulması, bulunduğu tesbit edildiği takdirde tapu kütüğüne tescili gerekip gerekmediği yönünden Yüksek Kurul'dan karar istenmesi, bu varlıkların koruma alanlarının tesbiti için Bölge Kurulu'na müzekkere yazılması ve haritaya bağlanması, bu kurul kararlarına karşı taraflara Yüksek Kurul'a itiraz için 30 günlük süre tanınması, kurul kararına göre kesinleşen Kültür ve Tabiat varlığı ile korunma alanının Hazine adına tapuya tesciline tapu kütüğün beyanlar hanesine varlığın korunması gerekli veya tabiat varlığı ve alanı olduğu şerhi verilmesine, Kültür veya Tabiat varlığı ile korunma alanı dışında kalan yer için şartları varsa da davalı kişi adına tapuya tescil kararı verilmesi gerekir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; Mahkemece önceki karar direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI :
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Davacı Hazine, Kadastroca adına tesbit edilen dava konusu 57 parsel sayılı taşınmaza ait Kadastro tutanağının beyanlar hanesine verilen, "57 parsel, davalı Semra Edes'in kullanımındadır" şerhinin kaldırılmasını istemiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki; genel olarak bir taşınmaza ait kaydın beyanlar hanesine zilyetlik şerhi verilmesinin Yasal dayanağı mevcut değildir. Ancak 3402 sayılı Kadarstro Kanunu'nun takyitler, sınırlı ayni haklar ve muhdesat kenar başlığını taşıyan 19 ncu maddesinin 2 nci fıkrasında, "taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise, bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir" hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda Mahkemece sözü edilen 3402 sayılı Yasa'nın 19/2 maddesi hükmü çerçevesinde gerekli inceleme yapılarak taşınmaz üzerindeki muhdesat yönünden hüküm kurulması gerekirken davanın reddine dair önceki kararda direnilmesi doğru değildir. O halde Usul ve Yasa'ya uygun bulunmayan direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), oybirliği ile karar verildi.