 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1993/12-540
Karar No: 1995/ 1155
Tarih: 27.12.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
818/m.72
Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Üsküdür İcra Tetkik Merciince davanın reddine dair verilen 3.4.1991 gün ve 1991/80- 1991/350 sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 14.9.1992 gün ve 3132-10220 sayılı ilamı:
( ...12.1.1979 tarih 1/3 sayılı İBK. göre mahkeme kararı ile tesbit edilen kira farkı alacağının ifa zamanının gelmiş sayılması için sadece alacaklının borçludan edada bulunmasını isteyebileceği zamanın gelmiş olması yeterli olmayıp, aynı zamanda o kararın kesinleşmesi gerekir. Dayanılan karar kesinleşmiştir ve kesinleşme tarihinden itibaren faiz istenebilir. Faiz istenemiyeceğinden dolayı itirazın kaldırılması talebinin reddine dair kararda isabet yoktur... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkeme'ce önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Özel Daire ile yerel mahkeme arasındaki uyuşmazlık, kira parasının tesbitine ilişkin mahkeme kararı ile saptanan kira farkı alacağına hangi tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerektiği konusunda toplanmaktadır,
Somut olayda, alacaklı karar tarihinden itibaren faiz istemiş, İcra Tetkik Mercii takip tarihinden itibaren faiz takdir edilebileceği gerekçesiyle davayı reddetmiştir, Özel Dairece ise, kesinleşme tarihinden itibaren faiz verilebileceğine işaretle mahkeme kararı bozulmuştur.
24.11.1995 tarih, 1994/2 E., 1995/2 K. sayılı Yargıtay İnançlan Birleştirme Kararında da, "kira parasının tesbitine ilişkin mahkeme kararı ile belirgin hale gelen kira farkı alacağına, ayrıca ihtara hacet kalmaksızın, kira tesbit kararının kesinleştiği tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerektiği" hükme bağlanmıştır.
Bu itibarla tesbit kararının kesinleşme tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğine işaretle merci kararının bozulmasını öngören ve Hukuk Genel Kurutu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesi doğru değildir. 0 halde usul ve yasaya uygun bulunmayan direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ), oybirliği ile karar verildi.