 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1992/747
K: 1993/72
T: 24.02.1993 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "eski hale getirme" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Şişli 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 12.12.1990 gün ve 1989/1108-1990/1337 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 23.12.1991 gün ve 20867-38889 sayılı ilamı:
(.. Mahkemece bozma kararına uyularak yeniden keşif yapılmış ve bahçeye tecavüz olmadığı, deponun garaj olarak kullanılması hakkının irtifak sözleşmesine göre davalıya bırakıldığını bunun tapu siciline tescil edildiği, bağlayıcı nitelikte olduğu anlaşıldığından davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Hükmün yukarıda belirtilen sebepten bozulması gerekirken onandığı, bu defa yapılan incelemeden anlaşıldığından hükmün bozulması gerekmiştir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davada, kat mülkiyeti kurulmuş taşınmaz malın arka bahçesinin, davalı bağımsız bölüm maliki tarafından üzeri kapatılmak suretiyle garaj olarak kullanıldığından söz edilerek bahçenin eski haline getirilmesi talep edilmiştir.
Dava konusu ana taşınmaz malda, Kat Mülkiyeti Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce Medeni Kanun hükümlerine göre paydaşlardan her birinin, taşınmaz malın belirli bölümlerinden kat maliki gibi faydalanmasını sağlamak üzere irtifak hakkı kurulmuştur. Yapılan irtifak sözleşmesine göre dava konusu arka bahçenin kullanım hakkı, zemin kattaki depo malikine verilmiştir. Bu irtifak sözleşmesi tapuya da tescil edilmiştir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra, sözü edilen Kanunun 51. maddesi uyarınca kat maliklerinden birinin başvurusu üzerine Tapu İdaresince Kat Mülkiyetine geçirilme işlemi yapılmıştır.
Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 51. maddesine göre, bu kanunun yürürlüğünden önce Medeni Kanun hükümlerine göre tesis edilen kat irtifaklarına dayanılarak kat mülkiyetine geçilmesi, maliklerin tamamının değil herhangi birinin başvurusu üzerine yapılabilir. Bu durumda o taşınmaz üzerinde evvelce kurulmuş bulunan hakların tamamı kat mülkiyetine geçişten etkilenmez. Diğer bir değişle kurulduğu sırada yürürlükte bulunan yasa hükümlerine göre geçerli olan bahçeyi kullanma hakkı, kat mülkiyeti dönemde de varlığını sürdürür. Kat mülkiyetine geçiş sırasında kütüğe yazılmamış olması kazanılmış hakkı ortadan kaldırmaz.
Diğer taraftan davalının, bağımsız bölümünden ayrı geçiş yeri olmayan apartman arka bahçesi, Kat Mülkiyeti Kanununun 4. maddesi kapsamına giren yerlerden bulunmadığından kullanımının kat maliklerinden birine bırakılmasını engelleyen bir yasa hükmü de yoktur.
Bu itibarla Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. O halde direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: : Davalı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 24.2.1993 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
|