KARAR : Taraflar arasındaki "konut ihtiyacı nedeniyle tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 2. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 19.12.1991 gün ve 1991/835-1970 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 10.2.1992 gün ve 1992/1404-1835 sayılı ilamı:
( ... Davacı yurt dışında çalışmakta olup kesin döndüğünden veya döneceğinden bahsetmeksizin sadece yazın tatilini geçirmek için çocuğu ile birlikte geldiğinde konut sıkıntısı çektiğini ve bu sebeple dava konusu taşınmaza ihtiyaç duyduğunu ileri sürüp tahliye istemiştir.
Davalı davayı kabul etmemiş ve davacı tanıkları iddiayı doğrulamış iselerde davanın çözümünde delillerden önce iddianın irdelenmesi önem taşımaktadır.
6570 sayılı Yasada kendisinin eş ve çocuklarının konut ihtiyacı için kiralayana ve uygulama ile mal sahibine tahliye hakkı tanınmıştır. Burdaki konut ihtiyacı geçici olmayıp sürekli bir ihtiyaçtır. Bunca senelik uygulamalarda bu doğrultuda sürdürülmüş, geçici ihtiyaç tahliye sebebi kabul edilmemiştir. Ancak yazlık ihtiyaçları için bir ayrıcalık tanınmış, bu günkü yaşama tarzının yazlık ihtiyacı sürekli konut ihtiyacının devamı olarak kabul edilmiştir. Bu kabuldeki temel unsur hem muhit itibari ile hemde mimari yapı itibari ile taşınmazın yazlık niteliğinde değilse yazlıklar için kabul edilen ayrıcalığında uygulanması mümkün değildir.
Olayımızda: Taşınmazın yazlık niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda subut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde kabul kararı verilmesi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, kiralananın ihtiyaç sebebine dayalı boşaltma istemine ilişkindir. Davacı uzun süredir yurt dışında kalmaktadır. Evli ve 1 çocuk sahibidir.
Yurda kesin dönüş yapmamıştır. Hemen her yıl ülkeye geldiğinde otellerde veya yakınlarının evinde misafir olarak kaldığını, eve ihtiyacı olduğunu ileri sürmüştür. Davacının bu ileri sürüşü, dinlenen ve birbirini doğrulayıp tamamlayan yeminli tanık beyanları ile de belirlenmıştir. 6570 sayılı Gayrimenkul kiraları hakkındaki Kanun, özü itibariyle sosyal amaçlıdır. Bu niteliği gereği de, ekonomik yönden daha güçsüz olan kiracıyı kiralayana karşı koruma eyilimini taşımaktadır. Ancak, temel hak ve hürriyetlerden olan mülk edinme hakkının özünü zedelenmekten çekinilme-si ve akit serbestisinin korunması gereği de gözardı edilmemesi icap eder. 0 itibarla her olayda uyuşmazlık kendisine özgü koşulları içerisinde, 6570 sayılı Kanun ile güdülen amaç ve mülkiyetin kullanılması hakkı ile bir denkleştirmeye tabi tutularak çözüme ulaşılmalıdır. Davacının çocuğu ile birlikte otel veya motel türü bir yerde tatil geçirmesinin aile bütçesine getireceği külfetin ağırlığı da aşikardır. Yıllarını yurt dışında geçirmiş olan kimsenin, yurt ve akraba özlemi duyacağı, çocuklarının da mümkün olduğu oranda vatanından kopmamalarını arzu edebileceği gayet doğal görülmelidir.
Davalı kiracı, bunun aksini kanıtlamak için herhangi bir delil de göstermiş değildir. Kaldı M, 6570 sayılı Yasa, kiralayanın ihtiyaç sebebi ile kiralananın boşaltılmasından sonra muayyen bir süre içerisinde bu yeri başka bir şahse yeniden kiraya vermesi halinde cezai müeyyideyi de getirmıştir. Bu durumda, davacının içerisinde bulunduğu özel şartları itibariyle, yıllık tatilini geçirmek üzere Türkiye'ye geldiğinde kalmak üzere açılan bu boşaltma davasında, ihtiyacın gerçek ve samimi olduğunun kabulü gerekir. Nitekim Hukuk Genel Kurulü'nun 31.5.1989 gün 291-402 ve 28.11.1990 gün 1990/6-466 E, 1990/593 K., 23.12.1992 gün 1992/6-667 E,1992/755 K. Sayılı kararlarında da aynı görüş benimsenmiştir.
0 halde, yerel mahkemece, mevcut delillerin değerlendirilmesi suretiyle davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Direnme kararı onanmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ( ONANMASINA ), oybirliği ile karar verildi.
KONUNUN PEKİŞMESİ AMACIYLA, KARARLARDA ATIF YAPILAN YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARINIDA YAYIMLIYORUZ
DAVA ve KARAR : Taraflar arasındaki "tahliye" davasından dolayı yapılan yar-gılama sonunda; Balıkesir 1. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 8.5.1992 gün ve 1992/96- 520 sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 7.7.1992 gün ve 8246-8737 sayılı ilamı;
( ...Davacı yurt dışında çalışmakta olup kesin döndüğünden veya döneceğinden bahsetmeksizin sadece yazın bir, birbuçuk aylık tatilini geçirmek için çocukları ile birlikte geldiğinde konut sıkıntısı çektiğini ve bu sebeple dava konusu taşınmaza ihtiyaç duyduğunu ileri sürüp tahliye istemiştir.
Davalı davayı kabul etmemiş ve davacı tanıkları iddiayı doğrulamış iseler de davanın çözümünde delillerden önce iddianın irdelenmesi önem taşımaktadır.
6570 sayılı Yasada kendisinin eş çocuklarının konut ihtiyacı için kiralayana ve uygulama ile mal sahibine tahliye hakkı tanınmıştır. Burdaki konut ihtiyacı geçici olmayıp sürekli bir ihtiyaçtır. Bunca senelik uygulamalar da bu doğrultuda sürdürülmüş, geçici ihtiyaç tahliye sebebi kabul edilmemiştir. Ancak yazlık ihtiyaçlan için bir ayrıcalık tanınmış, bugünkü yaşama tarzının yazlık ihtiyacı sürekli konut ihtiyacının devamı olarak kabul edilmiştir. Bu kabuldeki temel unsur hem muhit itibari ile hemde mimari yapı itibari ile taşınmazın yazlık niteliğinde değilse yazlıklar için kabul edilen ayncalığın uygulanması mümkün değildir.
Olayımızda; kiralananın yazlık nitelikte olduğu iddia edilmemiştir. Sadece izin süresinde kullanılmak üzere ihtiyaç duyulduğu belirtildiğine göre bu geçici ihtiyaç yüzünden tahliye kararı verilemez. Kiralanana başka sebeple ihtiyaç duyulduğu da kanıtlanamadığına göre davanın reddi icabeder... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARG1TAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerçk direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, kiralananın ihtiyaç sebebine dayalı boşaltma istemine ilişkindir. Davacı 15 yıldan beri yurt dışında çalışmaktadır. Evli ve 6 çocuk sahibidir.
Yurda kesin dönüş yapmamıştır. İzinli olarak ülkeye geldiğinde, köydeki babası evinde misafir olarak kaldığını, eve ihtiyacı olduğunu ileri sürmüştür. Davacının bu ileri sürüşü, dinlenen ve birbirini doğrulayıp tamamlayan yeminli tanık beyanları ile de belirlenmiştir. 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkındaki Kanun, özü itibariyle sosyal amaçlıdır. Bu niteliği gereği de, ekonomik yönden daha güçsüz olan kiracıyı kiralayana karşı koruma eyitimini taşımaktadır. Ancak, temel hak ve hürriyetlerden olan mülk edinme hakkının özünü zedelenmekten çekinilmesi ve akit serbestisinin korunması gereği de gözardı edilmemesi icap eder. 0 itibarla her olayda uyuşmazlık kendisine özgü koşulları içerisinde 6570 sayılı Kanun ile güdülen amaç ve mülkiyetin kullanılması hakkı ile bir denkteştirmeye tabi tutalarak çözüme ulaşılmalıdır. Davacının köydeki baba evinin çok küçük ve aile nüfus sayısı itibariyle yetersiz bulunduğu anlaşıldığı gibi eş ve 6 çocuk ile birlikte otel veya motel türü bir yerde tatil geçirmenin aile bütçesine getireceği külfetin ağırlığı da aşikardır. Yıllarını çalışarak yurt dışında geçirmiş, belirli bir ekonomik birikime ulaşmış, bu birikimi ile bir mesken edinmiş olan kimsenin, yurt ve akraba özlemi duyacağı, çocuklarının da mümkün olduğu oranda vatanından kopmamalarının arzu edebileceğı gayet doğal görülmelidir.
Davalı kiracı, bunun aksini kanıtlamak için herhangi bir delil de göstermiş değildir. Kaldı ki, 6570 sayılı Yasa, kiralayanın ihtiyaç sebebi ile kiralananın boşattılmasından sonra muayyen bir süre içerisinde bu yeri başka bir şahsa yeniden kiraya vermesi halinde cezai müeyyideyi de getirmiştir. Bu dummda, davacının içerisinde bulunduğu özel şartlan itibariyle, yıllık tatilini geçirmek üzere Türkiye'ye geldiğinde kalmak üzere açılan bu boşaltma davasında, ihtiyacın gerçek ve samimi olduğunun kabulü gerekir. Nitekim Hukuk Genel kurulu'nun 31.5.1989 gün 291-402 ve 28.11.1990 gün 1990/6-466 E.1990/593 K. sayılı kararlarında da aynı görüş benimsenmiştir.
0 halde, yerel mahkemece, mevcut delillerin değerlendirilmesi suretiyle davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Direnme kararı onanmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ( ONANMASINA ), oyçokluğuyla karar verildi.