Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1992/6-567
K: 1992/655
T: 11.11.1992

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • TAHLİYE ( Akde Muhalefet )
  • TAHLİYE ( Avukatın yanına ortak alması )
  • AVUKATIN YANINA ORTAK ALMASI ( Akde Muhalefet sebebi ile tahliye )
  • MECURUN KULLANILMA ŞEKLİ
 
818/m.256
 
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "akte aykırılık nedeniyle tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 5. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 19.11.1991 .gün ve 1991/1331-1608 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 3.2.1992 gün ve 1992/81-1356 sayılı ilâmı:
( ...Davacı, davalının sözleşmeye aykırı olarak kiralanana eşini de almak suretiyle birlikte çalıştıklarını, bu aykırılığın giderilmesi için süreli ihbar gönderildiği halde bunun neticesiz kaldığını bildirerek akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesini istemiştir.
Davalı taşınmazda kiracı olduğunu, kiralananı eşine devretmek için davalı kuruma müracaat ettiğini, fazla kira parası istemesi nedeniyle devir isteminden vazgeçtiğini, eşinin yanında sigortalı işçi olarak çalıştığını, bu-nun ise akde aykırılık teşkil etmiyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme davacının eşinin yanında sigortalı işçi olarak çalıştığını, ta-belaya sadece isminin yazıldığını bunun devir anlamına gelmediğini, avukatın yanında yardımcı avukat, sekreter, takip memuru çalıştınlmasının doğal olduğunu, hele eşinin yanında çalışmasının hiçbir şekilde akde aykırılık teşkil etmeyeceğini gerekçe göstererek davayı reddetmiştir.
Taraflar arasında yapılan 1.3.1990 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesinin hususi şartlar kısmının 6. maddesinde de "kiracı, kurumun yazılı muvafakatı olmadıkça her ne sebeple olursa olsün, kiraladığı iş yerini kısmen veya tamamen başkasına kiralayamaz. İstifade ve kullanma hakkını veya mukavelesini devredemez, şirket, birlik veya hernam altında olursa olsun bir başka şahıs ve teşekkül ile müşterek iş yapacağı zaman kurum yararı olmak şartıyla, yazılı müsaade olmadıkça teşrik edemez, bu şartların aksine hareket edilmesi halinde taraflar arasında tahliye sebebi kabul edilen bu duruma göre kurum mukaveleyi feshederek iş yerini tahliye ettirir" denilmektedir. Bu şart geçerli olup, tarafları bağlar.
Kira akdi, kullandırma akitlerindendir. Kiracı, kiralananı, akitle kabul edilen şekilde kullanmak zorundadır. Sözleşmenin özel şartları kısmında kiralananın başkasına devredilemiyeceği, kiracının yanına ortak alınamayacağı devir halinde veya ortak alınması durumunda davacı kurumun yazılı muvafakatının alınacağı kararlaştırılmıştır.
Davalının kiralananı avukat yazıhanesi olarak kiraladığı, eşinin de avukat olduğu, eşinin avukat levhasının ve ruhsatnamesinin kiralananda asılı bulunduğu ve davacının eşi ile birlikte çalıştığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Avukatlık Yasası'nın 43. maddesinde de her avukatın levhaya yazıldığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde baro bölgesinde bir büro kuracağı, büronun niteliklerini baroların belirleyeceğini, bir avukatın birden fazla bürosu olmayacağını, birlikte çalışan avukatların ayn buro edinemiyeceklerini hüküm altına almıştır. Davalının eşi, avukat olup, İzmir Barosu'na kayıtlı olduğuna, avukatlık levhası ile ruhsatnamesi kiralananda asılı bulunduğuna göre, davalının eşınin avukatlık yapmayıp işçi olarak davalının yanında çalıştığı hususu kabul edilemez. Davalı ile eşi avukat olarak birlikte çalıştıklarına göre akte aykırılık olgusu gerçekleşmiştir. Mahkemenin bunun aksine kabul ederek davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı kurum vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, oyçokluğu ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini