Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1992/647
K: 1993/14
T: 27.01.1993

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Eskişehir İş Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 16.5.1991 gün ve 1990/416/133 sayılı kararın incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi üzerine; Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 28.11.1991 gün ve 10560-1541 sayılı ilamı:
(...Hizmet akdinin işçi tarafından haklı nedenle feshi halinde kıdem tazminatının gerçekleşmesi için hizmet akdinin belirli ya da belirsiz süreli olması etkili değildir. Öte yandan davacı hizmet akdini İş Kanunu'nun 16/1-1. bent hükümlerine göre fesh ettiğini bildirmiştir. Davacının, ileri sürdüğü hususlar itibariyle fesihte haklı olduğu anlaşılırsa kıdem tazminatına karar vermek gerekir. Bu konuda yeterli bir araştırma ve inceleme yapılmadan, hizmet akdinin davacı tarafından sebepsiz feshinin kabulü ile kıdem tazminatı isteğinin reddine karar verilmiş olması doğru değildir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle H.U.M.K.nun 2499 sayılı Yasa ile değişik 438/son fıkrası hükmü gereğince davalının duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
 
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle işverene ait işyerinde, bir hizmet akdine dayalı olarak çalışan işçi, iş akdini haklı sebeple fesh etmesi halinde bir tanımlama ile işyerinde sadakatla çalışması ve yıpranması karşılığı olan kıdem tazminatını alabilir. Bunun için iş akdinin belirli ya da belirsiz süreli olmasının sonuca bir etkisi yoktur. Somut olayda da, Özel Dairece, hizmet akdinin ileri sürüldüğü gibi 1475 sayılı İş Kanunu'nun 16/2 bendinde gösterilen haklı sebeplerle feshedilip, edilmediğinin araştırılması gereğine işaret edildiğine göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve Yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
 
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULAMSINA, 27.1.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini