 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E:1992/6313
K:1992/3606
T:08.11.1991 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacılar, Kınalıada 110 ada, 3 parsel ve 108 ada, 2 parsel sayılı taşınmazlarının 1 nolu Orman Kadastro Komisyonu kararına göre özel orman olduğunu, 3302 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Orman Yasasının 2/Ş maddesi uygulaması ile sahipleri adına orman sınırları dışına çıkarılması gerekirken Hazine adına çıkarılmasının yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek işlemin iptalini ve taşınmazların tapu sahipleri adlarına orman sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar ise, taşınmazların 1942 yılında kesinleşen tahdide göre, Devlet ormanı olarak sınırlandırıldığını, 1744 ve 2896 sayılı Yasalar uyarınca işlem yapan komisyonlarca bu yerlerin orman sınırları dışına çıkarılmadığını, 3302 sayılı Yasa uygulaması yapılıncaya kadarki durumlarının Devlet ormanı olduğunu, 2JB uygulaması ile Hazine adına çıkarma işleminin doğru olup, davacıların dava açmakta sıfat ve aktif dava ehliyetleri olmadığından davalarının reddini savunmuşlardır.
Yerel Mahkeme, çekişmeli taşınmazların 1744 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uygulaması 'sonunda 1 nolu orman kadastro komisyonunca orman sınırları içine alınıp, özel orman statüsüne tabi tutulması gerektiğine karar verildiği, bu karar aleyhine süresinde dava açılmayarak kesinleştiği; 2896 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2/8 maddesi uygulamasını yapan 8 nolu orman kadastro komisyonunun özel orman işlemlerinin geçerli olmadığı şeklindeki belirlemesinin ikinci kadastro işlemi olup, yasal olamayacağı ve geçerli bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir.
Hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu Kınalıadada 3116 sayılı Yasaya göre yapılan orman sınırlandırılması 1942 yılında kesinleşmiş ve bu tahdide göre taşınmazlar devlet ormanı sınırları içine alınmıştır. Bu yön taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. 3.4.1950 tarihinde yürürlüğe giren 5653 sayılı Yasa ile yeni bir orman tanımı getirilmiştir. Bu yasanın yürürlüğe girmesinden sonra, Maki Tefrik Komisyonu adı ile kurulan komisyonlar tarafından makilik alanlar belirlenip, orman rejimi dışına çıkarılmışlardır. Çekişmeli taşınmazlar da 1951 yılında makilik saha olarak bu şekilde orman sınırları dışına çıkarılmışlardır. Bu yönden de taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Ne var ki; 5653 sayılı Yasada Maki Tefrik Komisyonları kurulacağına ilişkin bir hüküm mevcut değildir. Bu komisyonların kuruluşu, yaptığı işlemler ve aldığı kararlar yasal dayanaktan yoksun olup, yok hükmündedir. Bir yerin, orman sayılıp orman sınırları içine alınması ancak yasal olarak kurulan orman kadastro komisyonlarına aittir. Bu nedenle, 1951 yılında yapılan makiye tefrik ve orman sınırları dışına çıkarma işlemi geçersiz olup; taşınmazlar devlet ormanı sınırları içinde kalmakta devam etmişlerdir. 1744 sayılı Yasaya göre sınırlandırma ve VB maddesi uygulaması yapmak üzere kurulan 1 nolu Orman Kadastro Komisyonu, çekişmeli taşınmazların makilik saha olarak orman sınırları dışına çıkarılamayacağını belirterek tekrar orman sınırları içine alınmasına ve fakat, tapulu olmaları nedeniyle özel orman statüsüne tabi tutulmaları gerektiğine karar vermiştir. Ancak, yukarıda da açıklandığı üzere esasen Devlet ormanı olan ve Devlet ormanı sınırları içinde kalmaya devam eden taşınmazların tekrar sınırlandırmaya tabi tutulması yersiz ve geçersiz olduğu gibi bunu takiben özel orman statüsüne tabi tutulması gerektiğine karar verilmesi dahi yasal dayanaktan yoksun ve yok hükmündedir. Kadastrosu yapılan bir yer, ikinci defa sınırlandırılmaya tabi tutulamaz. Bu komisyonca yapılan ilan nedeniyle süresinden sonra açılan davanın esastan reddine ilişkin mahkeme kararını, sonucu itibariyle onayan 14. Hukuk Dairesinin 4.11.1986 gün ve 1986/4026-6754 sayılı kararı işin esasına ilişkin değildir. Açıklanan nedenlerle, geçersiz komisyon kararını değiştiren ve mahkemenin ikinci kadastro olarak kabul ettiği 8 nolu Orman Kadastro Komisyonunun. yaptığı işlem esasen 3. kadastro işlemi olup, bu dahi geçersizdir.
3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın VB maddesi gereğince 56 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından Hazine adına orman sınırları dışına çıkarma işlemi yasaya uygundur. Açıklanan bu yasal olgulara göre, davanın reddi gerekirken kabulü yolunda ve yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davalılar lehine takdir olunan 100.000 TL. vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalılara eşit olarak verilmesine, 7.7.1992 günü oybirliği ile karar ,verildi.
|