 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1992/630
K: 1992/724
T: 02.12.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kadıköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 9.10.1991 gün ve 968-1090 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 20.2.1992 gün ve 2016-2506 sayılı ilamı:
(.. Davacı davalının aynı şehir ve belediye sınırları içinde oturulabilir konutu bulunduğunu iddia ederek işbu davayı açmıştır. 6570 sayılı Yasa'nın 7/son maddesine göre dava açılabilmesi için bir süre öngörülmemiştir. Yasa aynı şehir ve belediye sınırları içerisindeki konutları amacına uygun şekilde kullanabilmesi için aktin sonunu beklemeksizin dava açma hakkı tanımıştır. Bu bakımdan aktin sonunda açılacak davalar yönünden önemli olan önceden ihbar şartına bu dava için uyulması zorunluluğu yoktur. Aksi görüşle davanın süre yönünden reddi doğru değildir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle kira akdinin sonunda açılacak davalar için öngörülen önceden ihbar şartı, 6570 sayılı Yasa'nın 11. maddesi ile ilgilidir ve akdin otomatik olarak aynı koşullarla yenilenmesini önlemeyi sağlamaya yöneliktir. Bu madde ile ayrıca ihbarın süresi belirlenmiştir. Somut olayda uyuşmazlığın niteliği gözetildiğinde ihbar zorunluğu bulunmadığı açıktır. Bu kabulün doğal sonucu olarakta, kira sözleşmesinde ihbar şartının kararlaştırılmış bulunması neticeye etkili olamayacağına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve Yasa'ya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 2.12.1992 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.