Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1992/5-162
K: 1992/219
T: 1.4.1992

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
818/m.113
2942/m.14,25
2675/m.32
 
Taraflar arasındaki "kamulaştırma" bedelinin artırılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Zeytinburnu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 17.12.1990 gün ve 1986/5891990/745 sayılı kararın incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi üzerine;
Yargıtay 5. Hukuk dairesinin 4.6.1991 gün ve 630719504 sayılı ilâmı:
( ... Mahkemece bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan raporlar Yasa hükümlerine uygundur. Taşınmaz malın arsa niteliğinde kabulü doğrudur.
Kamulaştırılan taşınmaz mal ile emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip, kıyaslaması yapılarak taşınmaz mala değer biçil.,.esinde, bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1 Davacılardan yabancı uyruklu olanlar vardır. 23.11.1982 gününde yürürlüğe giren 2675 sayılı milletlerarası Özel hukuk ve usul hukuku hakkındaki kanunun 32. maddesi uyarınca yabancı uyruklu olanlar yargılama, takip giderleri ile karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadırlar. Teminat davanın dinlenebilirlik şartıdır; Belirtilen dava ön koşulu gerçekleşmeden ve mütekabiliyet şartı aranmadan işin esasına girişilmiş olması',
2 Kabule göre de;
a Türk parasının kıymetinin korunması hakkındaki Kanunun uygulanması gerekip gerekmeyeceğinin düşünülmemesi,
b Mahkemece dört kez bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 1. ve dördüncü raporda taşınmazın m2 sine 40.00.0 lira, ikinci raporda oyçokluğu ile m2 ye 70.000 lira, üçüncü raporda ise m2 ye 60.000 lira, değer biçilmiştir. Oyçokluğu ile verilen 22.1.1988 günlü ikinci bilirkişi raporunu geçersiz kılacak yasal bir neden bulunmadığı, bu kuruldan ek rapor istenerek çoklukla değer veren ve bilirkişilerden gerekçe istenerek hasıl olacak sonuca göre karar vermek gerekirken ikinci bilirkişi raporunda m2 ye biçilen 70.000 liralık değerin gerekçesiz olduğundan söz edilip geçersiz sayılması nedeniyle yeniden keşif yâpılarak alınan rapor sonucu artırmaya karar verilmesi,
c Bilirkişi raporlarında değer biçmede özellikle faydalı emsal alınan 3029 ada 21 ve 300 ada 10 parselin raporlardaki niteliklerini gösterir tapu kayıtlarının getirtilip raporların denetlenmemesi,
d 20.10.1989 tarih ve 4 sayılı içtihadı birleştirme kararına göre faize mülkiyetin idareye geçtiği günden itibaren hükmedilebilir. Mülkiyetin idareye geçmesi, 2942 sayılı Kanunun 25. maddesine göre Kanundaki özel hükümler dışında kamulaştırma işleminin idari yargı yönünden kesinleşmesi ile olur.
idari yargıda dava açılmamış ise işlemin mal sahibine tebliğinden itibaren 30 gün geçmekle kamulaştırma işlemi kesinleşmiş sayılacağından bu günden idareye mülkiyet geçmiş olur. Ayrıca tapuda ferağ verilmesi ve hükmen tescil gibi nedenlerle de mülkiyet idareye geçer. Ve yahut mal sahipleri yararlanmadan men edilmiş diğer bir deyimle taşınmaz mala idarece fiilen el konulmuş ise faize hükmolunması gerekir. Bu gibi hallerin gerçekleşmesi halinde talepte gözönünde tutularak faize başlangıç tarihi bunlardan önce olanıdır. Dava konusu taşınmaza fiilen el konulmamış, hukuken el koyma anlamında olan tapudaki ferağ işlemi de yapılmamıştır. İdari yargıda iptal davası bulunduğu ve karar gününden öncede bundan feragat edildiği anlaşılmıştır. İptal davasına ait kararın kesinleşme günü araştırılarak. hükmedilen farka bu günden itibaren yasal faiz verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru bulunmamıştır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibarîyle HUMK.nun 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/son fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyâdaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
1 Bozma kararının birinci bendinde gösterilen mütekabiliyet şartı aranması 2. bendde kabule göre de a, b ve c bölümlerinde açıklanan a fıkrasında, Türk parasının kıymetinin korunması hakkındaki Kanun hükümlerinin değerlendirilmesi gereğine işaret eden b fıkrasında, 22.1.1988 günlü 2. bilirkişi raporu ile ilgili olarakta bu raporun geçersiz sayılmasını gerektirici bir neden bulunmadığı bilirkişi kurulundan ek rapor alınması gereğine değinen ve c fıkrasında da, emsal alınan 21 ve 10 parsel sayılı taşınmazlara ait tapu kayıtlarının getirtilerek raporların denetlenmesi icapettiğini vurgulayan bozma hükümjeri, Hukuk Genel Kurulunca da aynen benirnsenmiştir. Zira, Milletlerarası Özel hukukda vazgeçilemez ilkelerin en önemlilerinden birisi mütekabiliyet şartıdır. Hiçbir ülkenin kendi vatandaşlarına yabancı bir ülkenin aynı şartlar içinde tanımadığı bir hakkı o ülkenin vatandaşına tanıması düşünülemez. Bu husus Milletlerarası Özel Hukuk alanında temel bir kural olması yanında, Devletin hükümranlık hakkının da gereğidir.
Davacıların, yabancı uyruklu olmaları nedeniyle özellikle paranın transferinde Türk parasının kıymetini koruma Kanununun uygulanması gerekip gerekmediğinin ve Transfer edilebilecek miktarının araştırılması da zorunludur. Yine Hukuk Usulü Muhakemeleri Kan^nun Ehlivukuf başlıklı 3. kısmında bilirkişiler ve bunların verecekleri raporlarla ilgili düzenlemeler getirilmiştir. HUMK.nun 2494 sayılı Yasa ile değişik 281. maddesinde de bilirkişi birden fazla ise görüşme sonucu bildirilen oy ve düşüncelerin tutanağa yazılacağı belirtilmiş biljrkişiler arasında anlaşmazlık varsa bunun sebebinin gerekçeli olarak gösterilrnesi gereği vurgulanmıştır.
Bilirkişi raporlannda emsal alındığı açıklanan 21 ve 10 parsel sayılı taşınmazlara ait tapu kayıtları getirtilerek bunlarla ilgili bilirkişi sözlerinin denetlenmesi icap ettiğide izahtan varestedir. Bu nedenle Özel Dairenin bozma kararının 1. bendindeki mütekabiliyet 2. bendinin a fıkrasındaki Türk parasının kıymetinin korunması hakkındaki Kanun çerçevesinde araştırma yapılması ve b fıkrasındaki 2. bilirkişi kurulundan ek rapor alınması c fıkrasındaki, emsal taşınmaz tapularının getirtilmesi lüzumuna işaret eden kısımlarına uyulrnası gerekirken önceki kararda direnilmesi doğru değildir. O halde bu yönlere değinen direnme kararı bozulmalıdır.
2 Mahkemece davacıların yabancı uyruklu olmasına rağmen yine teminat alınmadan dava görülüp sonuçlandırılmıştır. Ancak, bu kez önceki kararda dayanılmayan bozma kararından sonra davacının ibraz ettiği 21 Haziran 1937 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Türkiye ile İran arasında yapılan ve karşılıklılık esasına göre her türlü tazminat yatırma yükumlülüğünden ilgili ülke vatandaşlarını muaf tutan Adli müzaheret antlaşması gerekçe yapılmıştır. Bu durumda teminat ile llgili varlığından söz edilebilecek bir direnme kararı mevcut olmayıp bozmadan önce verilen kararda dayanılmayan yeni delilin gerekçe yapıldığı yeni bir hükmün bulunduğunun kabulü icap eder. Yeni hükme, yönelik temyiz.itirazlarının incelenmesi için de dosyanın Özel Dairesine gönderilmesi gerekir.
3 Mahkemece Özel Dairenin 2942 sayılı Karnulaştırma Kanununun 25. maddesi gereğince rnülkiyetin geçtiği tarihin araştırılması ve o tarihin başlangıç alınarak davacı yararına faize hükmedilmesi gereğine işaret eden bozmasına uyulmuş ve hükmüne uyulan bozma çerçevesinde karar verilmiştir. 0 Itibarla dosya faizle ilgili olarak bozmaya uyulmak suretiyle verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için de keza Özel Dairesine gönderilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklandığı üzere 1. bendde gösterilen nedenlerden dolayı kararın  BOZULMASINA ve istek halinde temyiz peşin harcın iadesine, oyçokluğu ile 2. ve 3. bendde gösterilen nedenlerden ötürü yeni hüküm ve bozmaya uyularak kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının tetkiki için dosyanın 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine, oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini