Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1992/50
K: 1992/128
T: 26.02.1992

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Çanakkale Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 3.10.1990 gün ve 1989/82-1990/498 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 5.3.1991 gün ve 538-4004 sayılı ilamı:
(.. Karı koca evlenme mukavelesi ile kanunda muayyen diğer usullerden birini kabul etmedikleri takdirde aralarında mal ayrılığı cereyan eder (M.K. 170). Karı kocadan her birinin bütün mallarının mülkiyet ve idare ve intifa haklarını muhafaza etmesine mal ayrılığı denir. (M.K. 186). Karı kocadan herbirinin mallarının geliri ve kendi kazançları kendisine aittir (M.K. 186). Koca karısının münasip bir derecede aile masraflarına iştirakini isteyebilir (M.K. 190). Davacı bu kapsam dışında eşine verdiği mallarını ondan geri isteyebilir. Davacı eşi ile aralarındaki akti ilişkiye dayanarak davalı adına alınan ve onun adına kayıtlı taşınmaz malı veya payını isteyemez (7.10.1953 günlü 7/8 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı). Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
 
KARAR : Dava bağıştan rücu sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Bu husus dava dilekçesinin içeriğinden açıklıkla anlaşılmaktadır. zira davacı, dava konusu taşınmazı önceki malikinden bedelini bizzat ödemek suretiyle satın aldığını, ancak o tarihte devam eden evlilik birliği nedeniyle karısı bulunan davalı adına sicil oluşturduğunu, bu işlemin bağış olduğunu ileri sürmüştür.
Olayda, davalı adına sicilin oluşmasının bir vekalet ilişkisinden doğduğu iddiası mevcut değildir. 7.10.1953 tarih 8/7 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararı, sicilde karısı namına müseccel bulunan bir gayrimenkulü hakikatte kendi namına satın alınması icap ettiği ve bedelini de kendisinin verdiği iddiası ile kaydın tashihinin, koca tarafından karısı hasım gösterilerek istenen iki davada aynı, Yargıtay Dairesince verilen ispata ilişkin çelişik hükümler nedeniyle alınmıştır.
26.5.1954 gün 8/18 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararında da açıkça, anılan 1953 tarihli İnançları Birleştirme Kararının, vekil sıfatıyla hareket etmeden üçüncü bir şahıs ile yaptığı müstakil bir bey akdine müsteniden gayri menkulü namına tescil ettirmiş bulunan kimseye karşı kendi namına satın alınmasının icap ettiğini, iddia ederek gayrimenkulün adına tescilini talep eden bir şahsın davası ihdihdaf olunarak, ittihaz olunduğu belirtilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında yaklaşıldığında somut olayda 1953 tarih ve 8/7 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı duraksanmayacak biçimde anlaşılmaktadır.
Davalı kadının, davacı sıfatıyla kocası aleyhine açtığı boşanma davası, kocanın ağır kusurlu olduğunun belirlenmesi sonucu olumlu olarak sonuçlanmış, tarafların boşanmalarına dair kurulan hüküm kesinleşmiştir. Tüm dosya  içeriğine göre bağışlanan davalının, bağışlayan davacı veya ailesi için kanunen mükellef olduğu vazifelere karşı ehemmiyetli bir surette riayetsizlikte bulunduğu kanıtlanabilmiş değildir. Bu durumda mahkemece B.K.nun 244/2. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmediği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken önceki kararda direnilmesi doğru değildir. O halde usul ve yasaya uygun bulunmayan direnme kararı bozulmalıdır.
 
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 26.2.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini