Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1992/474
K: 1992/601
T: 21.10.1992

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Taraflar arasındaki "meni müdahale" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Elazığ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 19.9.1991 gün ve 1990/242-1991/381 sayılı kararın incelenmesi davalılar tarafından istenilmesi üzerine;
(... Mahkemece, dosyaya ibraz edilen uzman bilirkişi kurulu'nun raporuna değer verilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, anılan raporda çekişmeli taşınmazın arazideki konumunun belirlenmiş olmasına karşın, elatmanın nasıl ve kimin tarafından gerçekleştirildiğine ilişkin olarak bir açıklamaya yer verilmiş değildir. Bilindiği üzere gerek doğrudan gerekse dolaylı yoldan elatma iddiaları fiili bir duruma yöneliktir. hal böyle olunca, bu tür iddiaların açıkça kanıtlanması gerekir. Öyle ise, yanlardan dellirei istenmek suretiyle elatmanın nasıl ve kim tarafından gerçekleştiği açıkça saptanarak, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, noksan soruşturmayla yetinilip, yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğuru değildir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çerilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
 
KARAR : Hukuk Genel Kurul'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, M.K.nun 618. maddesine dayanan müdahalenin önlenmesi isteğine ilişkin olup; yerel mahkeme ile Özel Daire arasındaki sebebe dayanmadan elinde bulunduran istemesine imkan veren davadır. Bu tür dava, zilyetliğin kurulmasını sağlar. Buna tatbikatta, Medeni Kanun'un (yasa maddesinin) metninde de yazılı olduğu gbii istihkak davası (actio rei vindicatio) adı verilir. mülkiyet hakının hakimeyet kurma yetkisinin kullanan malike tanıdığı ikinci dava ise, zilyetliğini hukuki sebep olmadan bozan herkese karşı böyle bir hareketi durdurmak; gidermek ve önlemek için açtığı ve tatbikatta müdahalenin veya tecavüzün önlenmesi davası olarak adlandırılan öğretide de (actio negatario) denen davadır. Bu dava hakkı, zilyetliğini kaybetmemiş olan malike verilmiştir. Her ne suretle olursa olsun, mal kullanılırken haklı bir sebebe dayanmayan rahatsız edici hallerin giderilmesini sağlamak için müdahalenin önlenmesi (acito negatario) davasını açmak zarureti doğabilir. Hemen belirtmek gerekir ki, müdahale yenilendikçe veya sürüp gititkçe mal sahibi hakkını koruyabilecek ve müdahalenin önlenmesini isteyebilecektir (H.G.K. 26.6.1992 tarih 1992/1-347 Esas, 1992/394 sayılı kararındaki benzeri açıklamalar yönünden Bkz. Yargıtay Kararları Dergisi, Eylül-1992, Sayı 9). Esasen, davada mülkiyet hakkı sahibinin neyi amaçladığının (davasının niteliğinin) belirlenmesi, yapılacak soruşturmanın çerçevesini ve kurulacak hükmün biçimini de ortaya koyacak; böylece, Yerel Mahkeme kararı yerine getirilmesinde (infazında) kuşkuya yer bırakmayacak bir içerikte kazanacaktır.
Somut olayda, davacının verdiği dava dilekçesi müdahalenin ortaya çıkış şekli bakımından yeterli bir açıklamayı içermediği gibi; yalnızca davacıya ait kadastral çap kaydının uygulanmasını yansıtan ve kaydın zemindeki kapsamını belli eden uzman bilirkişinin raporundan da taşınmaza ya da belli bir bölümüne ne zaman, kimin tarafından ve ne suretle müdahale edildiğini anlaşabilmek olanağı yoktur.
O halde, Hukuk Genel Kurul'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
 
SONUÇ : Davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini