 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1992/449
K: 1992/488
T: 23.09.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Yalova Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 14.10.1991 gün ve 14-756 sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 27.2.1992 gün ve 2233-2317 sayılı ilamı:
(.. Uyuşmazlık ve istek, Medeni Kanunun 134/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmaya ilişkin olup Mahkemece davanın reddi doğrultusunda hüküm kurulmuştur.
Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır (HUMK.254). Akrabalık ve arkadaşlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Dosyada tanıkların (olmamışı olmuş gibi ifade ettiklerini) kabule yeterli delil ve olgu da yoktur. O halde tanık sözlerine değer verilmesi gerekir.
Toplanan delillere göre kadının devamlı olarak kocasına soysuz, asaletsiz, köpek, hayvan, eşek diyerek haysiyetini kırdığı gerçekleşmiştir. Bu haksız tutum ve davranış karşısında davacı koca için boşanma davası açmak hakkı doğmuştur. Kocanın başka bir kadınla ilişkisi sebebi ile sadakatsiz hali mahkemece ağır kusur sayılarak dava reddedilmiştir.
Kocanın Alev isimli kadınla ilişkisi sabit olmakla beraber kocanın sadakatsiz davranış içinde olması, kadının ona mütemadi suretle hakaret etmesine hak vermez.
Davanın bu sebeple reddi, neticesi bakımından kadına bundan sonra kocaya hakaret etme imkanı verir ki böyle bir düşünüş bizzat (ihkakı hakka) imkan vermek sonucunu doğurur. koca her nasılsa sadakatsizlik içine girmiş diye kadının ona devamlı olarak ağır hareketlerde bulunmasına hak vermezk izahı güç bir hukuki düşünüş tarzı olur.
Bu itibarla boşanma kararı verilmesi gerekir.
Ne var ki temyiz incelemesi sırasında yukarıda açıklanan hususlar gözden kaçmış ve hüküm onanmış olmakla davacı kocanın karar düzeltme isteminin kabulü ile onama kararının kaldırılması ve hükmün gösterilen sebeple bozulması gerekmiştir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 23.9.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.