Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1992/3-151
K: 1992/253
T: 15.4.1992

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • KAMULAŞTIRMASIZ EL KOYMA ISLAH ( Kamulaştırmasız el koyma )
  • EL KOYMA TARİHİ ( Taşınmazın değer tesbitinde )
 
1086/m.
221/m.
 
DAVA VE
KARAR: Taraflar arasındaki "Bedel" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Çubuk Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 9.4.1990 gün ve 595216 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 5.2.1991 gün ve 158271085 sayılı ilamı:
( ... Davacılar 27.11.1989 tarihli islah dilekçelerinde çubuk İlçesi 95 Ada 14 parsel nolu 3285 metrekare genişliğindeki taşınmazlanna, davalı Belediyenin su kanalı açmak, yol yapmak ve bu işler nedeni ile bir kısım yeri de işe yaramaz hale getirmek suretiyle toplam 150 milyon lira maruz kaldıklan zararın davalıdan tahsilini istemişlerdir.
Mahkemece, davalı Belediye'nin 14 nolu parsel üzerinde kanal olarak 492 metrekare yol olarak 288 metrekare ve 675 metrekare de bu işler dolayısı ile işe yaramaz hale getirilen alan için ( toplam 1292 metrekare ) taşınmazın 21.9.1988 dava tarihi itibariyle metrekaresi 50.000 liradan 69 milyon 600 bin liranın tahsiline karar verilmişir.
Olay kamulaştırmasız elatma hukukuna ilişkindir. Kamulaştırmasız elatılan taşınmaz malın değeri tesbit edilirken taşınmazın elkoyma tarihindeki nitelikleri dikkate alınıp dava tarihindeki değerinin saptanması icabeder. Oysa mahkemece taşınmazın dava tarihindeki nitelikleri gözönünde tutularak değeri saptanmıştır. Bu hesap tarzı ise bugüne kadar uygulanan ve istikrar kazanmış Yargıtay İçtihadlarına aykırıdır.
Bundan ayn, davalı Belediye'nin yol olarak da 288 metrekare yer işgal ettiği alanın, daha öncede yol olarak kullanıldığı savunulmuş bilirkişilerde bu savunmayı doğrular şekilde beyanda bulunmuşlardır. Bahse konu yolun Belediye' nin elatmasından önce de eski bir yol olup olmadığı usulüne göre araştırılmadan karar verilmiştir. Bu hususta taraflardan delilleri sorulup gerektiğinde mahallinde tanıklar yerel bilirkişiler dinlenerek şayet davalının elatma oiayında önce böyle bir yol geçmekte idi ise, davacının yol geçirilmek suretiyle tazminat istemeye hakkı olup olmadığı düşünülmeden karar verilmesinde de isabet görülmemiştir.
Öte yandan karara dayanak yapılan bilirkişi raporlannda 675 metrekare işe yaramayan bölüm olarak işaretlenen yer için de tazminata hükmedilmiştir. Belediye hudutları içınde, imar planı yapılmış, 675 metrekare tutarında bir alanın hangi nedenle ekonomik değerini yitirdiği hususunda bilirkişilerden inandıncı gerekçelere dayalı bir raporda alınmış değildir.
Bu yönler üzerinde yeterince durulmadan eksik incelemeye dayalı bilirkışi raporlarının hükme esas alınması doğru değıldir. Son bir husus da davacı önce meni müdahale davası açmış ( 21.9.1988 tarihinde ) sonradan 27.11.1989 tarihli dilekçesi ile davasını tamamen ıslah ederek bedel davasına dönüştürmüş ve faiz de istemiştir. Bu durumda faizin başlangıcı önceki elatma davasının tarihi değil bedel davasına dönüştürüldüğü 27.11.1989 tarihinin nazara alınması gerektiğinin de düşünülmemesi yasaya aykırıdır. ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Gene! Kurulunca incelenerek direnme kararının sûresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve davanın bedele dönüştürüldüğü vurgulanarak faiz tayininde, önceki elatmanın önlenmesi davası tarihi değıl, isteğin bedele dönüştürüldüğü tarihin esas alınmasına ilişkin Özel Daire bozma kararına uyularak yerel mahkemece faizle ilgili yeni hüküm kurulduğundan bunun incelenmesi Özel Dairesine ait ise de, Daire bozması bedelin tesbitinde izlenecek yönteme ilişkin olduğundan faiz hakkında kurulan yenı hükmün de buna göre birlikte değerlendirilmesi gerekeceğine göre Hukuk Genel Kurulu'nca da, benimsenen Özel Daire bozma kararına uyuimak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASlNA) oyçokluğu ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini