 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1992/300
K: 1992/397
T: 24.06.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "alacak (tazminat)" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 3. İş Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 25.2.1991 gün ve 1990/417 Esas, 1991/921 Karar sayılı kararın incelenmesi davalı karşı davacı tarafından istenilmesi üzerine; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 24.10.1991 gün ve 1991/8944-13458 sayılı ilamı: (... Davacı ve kocası davalıya ait şirketin Diyarbakır'da ki işyerinde işçi olarak çalışmakta iken, önce kocası tarafından iş şartlarının aleyhte esaslı bir şekilde değiştirildiğinden bahisle hizmet akdi feshedilmiş, bu fesih üzerine işverence tahsis edilmiş olan lojmandan tahliyesi istenmiş, kocasının Ankara'da iş bularak Diyarbakır'dan ayrılmak durumunda kalması ve kendisinin şirketin Ankara'daki işyerine nakil isteğinin kabul edilmemesi nedeniyle davacı iş akdini feshetmiştir. Kocasının anılan sebepten hizmet aktini feshetmesi yine kocasına tahsis edilen lojmandan çıkarılmasının istenmesi ve şirketin Ankara'da ki işyerine nakil isteğinin yerine getirilmemesi gibi sebepler 1475 sayılı İş Kanunu'nun 16. maddesinin 2. bendinde gösterilen ve feshi haklı kılan nedenlerden sayılamaz. Zira burada işveren tarafından iş şartlarının esaslı bir tarzda değiştirilmesi, başkalaştırılması ve uygulanmaması gibi durumlar söz konusu değildir. Olay tamamen davacının kendi özel durumu ile ilgilidir. O halde, kıdem tazminatı isteğinin reddi gerekir.
Hizmet akdi, haklı bir neden olmaksızın davacı tarafından ve önel verilmeksizin feshedilmiş olduğuna göre ihbar tazminatına ilişkin mukabil davanın kabulü gerekir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı - karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA 24.6.1992 gününde oyçokluğu ile karar verildi.