Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1992/2-131
K: 1992/240
T: 15.4.1992

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • TANIKLARIN DİNLENİLMESİ ZORUNLULUĞU ( Tanık Yolluklarının Yatırılmaması - Birdahaki Oturumda Tanıkların Hazır Edilmesi )
  • FUZULİ TALİKE SEBEBİYET ( Kesin Mehilin Gereğinin Yerine Getirilmemesi )
  • KESİN MEHİLİN YERİNE GETİRİLMEMESİ ( Tanık Yolluklarının Yatırılmaması - Birdahaki Oturumda Tanıkların Hazır Edilmesi )
  • SAVUNMAYI KISITLAMAK ( Tanıkları Dinlemeden
    Karar Vermek )
  • TANIKLAR İÇİN GİDER YATIRILMAMASI OTURUMDA HAZIR BULUNDURULMALARI (Dinlenilme Zorunluluğu)
 
1086/m.163,414
 
DAVA : Taraflar arasındaki "eşya alacağı" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesi )nce davanın kısmen reddine dair verilen 7.12.1990 gün ve 67-859 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 13.5.1991 gün ve 4785-7864 sayılı ilamı ile; (..Kesin mehil, daha önce isimleri verilen tanıkların fuzuli talike sebebiyet verilmeden ücretlerinin ve tebligat giderlerinin yatırılarak takip eden celsede dinlenmelerine matuftur. Davalı kesin mehil içinde ücretleri yatırmamasına rağmen, takip eden celsede tanıkları hazır bulundurmak suretiyle davanın uzamasına sebebiyet vermemiştir.
Öyle ise Mahkemece yapılacak iş, hazır bulundurulan ve daha önce isimleri mahkemeye bildirilen tanıkların dinlenerek, tüm delilleri birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Aksi düşünce ile davalı tanıklarının dinlenmeden karar verilmesi savunmayı kısıtlayan usul hatasıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davacı vekili.
KARAR : Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık, davacının iddiasını kanıtlamak üzere gösterdiği tanıklarının davetiye giderleri ile yolluklarının yatırılması için mahkemece verilen kesin önele uymaması ancak, tanıklarını beraberinde duruşmaya getirip hazır bulundurması halinde bunların dinlenip dinlenmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
HUMK.nun 163. maddesinde, kanunun tayin ettiği müddetlerin kesin olduğu vurgulandıktan sonra bu müddetlerde yapılması lazım olan muamele yapılmazsa o hak sakıt olur. Hakim tayin ettiği müddetin kesin olduğuna da karar verebilir hükmüne yer verilmiştir. 414. maddesinde de, iki taraftan her birinin, dinlenmesini talep eylediği şahidin dinlenmesi için gerekli muamelenin masraflarını ve buna yetecek bedeli muhakeme veznesine yatırmaya mecbur olduğu hükme bağlanmıştır. Bütün bu düzenlemelerde güdülen asıl amaç, davaların uzun süre elde kalmasını önlemek ve muhakeme aşamasında verilen ara kararlarının ciddiyet ve özenle yerine getirilmesini sağlamaktır.
Somut olayda davacı, her ne kadar tanıkları adına davetiye gideri ve yolluklarının yatırılması için mahkemece verilen kesin önel gereğini yerine getirmemiş ise de, bu önelin verildiği oturumu takip eden oturum gününde evvelce mahkemeye verdiği dilekçede hangi konularda bilgileri olduğunu belirterek dinlenmesini istediği tanıklarını hazır etmiştir. Bu durumda tanıkların dinlenmesi icap eder. Nitekim doktrinde de baskın görüş, taraf kesin süre içerisinde davetiye giderlerini yatırmamakla beraber, tanığı beraberinde mahkemeye getirmişse, o zaman kesin sürenin gereğini yerine getirmiş sayılacağı, tanık dinletmekten vazgeçmiş sayılmayacağı, tanığın dinlenmesi gerekeceği yolundadır ( Prof. Baki Kuru, HUMK., 4. Baskı, Cilt: 2, Sayfa 1787 ).
Yargısal kararlar da doktirindeki görüşe paralel bulunmaktadır ( HGK.nun 29.11.1974 gün, 834-1278 sayılı kararı ).
Bu durumda, tanıkların dinlenmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gereğine işaret eden ve Hukuk Genel Kurulu'nca da aynen benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi doğru değildir. O halde usul ve yasaya aykırı bulunan direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Dane bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA ), istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 15.4.1992 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini