 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1992/290
K: 1992/370
T: 17.06.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Balıkesir 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 9.10.1991 gün ve 457-1100 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 12.12.1991 gün ve 15408-15765 sayılı ilamı:
(.. Davacı vekili emekli olup kiralananı kolonya ve şampuan ticaretinde kullanmak üzere satın aldığını iddia ederek kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı vekili şatışın muavazalı olduğunu müvekkilinin eski malikle 10 yıllık sözleşme yaptığını, dava açılmasının iyiniyet kuralıyla bağdaşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Bilirkişi tarafından verilen raporda kiralananın 5 m2 büyüklüğünde olduğu, davalı tarafından ayakkabı teşnir mağazası olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafından çok kapsamlı iş yapılacağı iddia edilmemiştir. Kolonya ve şampuan ticareti yaşamın normal koşulları, iş kapasitesi nazara alındığında daha geniş bir yerin tahsisini gerektirmez. Bu bakımdan bilirkişinin burada iddia edilen işin icra edilemeyeceği yolundaki mütalaası yerinde değildir. Toplanan delillere göre ihtiyaçlının boşta olduğu bir iş kurmak amacıyla kiralananı satın aldığı, ihtiyacın gerçek ve samimi bulunduğu ve kiralananın yapılacak işe uygun olduğu dosya kapsamından anlaşıldığından tahliye kararı verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 17.6.1992 tarihinde oybirliği ile karar verildi.