 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E. 1991/6-414
K. 1991/488
T. 16.10.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KİRA SÖZLEŞMESİ - MÜŞTEREK KİRACILAR
TAHSİSE YÖNELİK KULLANMA - KİŞİYE YÖNELİK KULLANMA
AKDE AYKIRI DAVRANIŞ - TAHLİYE KARARI
ÖZET Kullandırma akitlerinden bulunan kira akdin de, kiralananla ilgili olarak tahsise yönelik kullanma şartı öngörülebileceği gibi kişiye yönelik kullanma şartı da kararlaştırılabilir.
Somut olayda, taraflar kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünde kişiye yönelik kullanma şartında anlaşmışlardır. Bu anlaşmanın BK.nun 19. maddesine aykırı olduğu da düşünülemez. Kişiye yönelik kullanma şartına riayetsizlik kiralananın kötü kullanılması gibi akte aykırı davranış olarak değerlendirilmesi gerekir.
(6570 s. GKK. m. 1, 8)
(818 s. BK. m. 19)
Taraflar arasındaki "tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Şişli 1. Sulh Hukuk Mahkemesi)nce davanın reddine dair verilen, 11.7.1990 gün ve 1990/39-692 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 9.11.1990 gün ve 13464-13755 sayılı ilamı ile; (... Davacı dava konusu yerin davalı ile doktor Gündüz'e müştereken kullanmak üzere kiralanmış bulunduğu ve kiracılarından birinin sözleşmenin sona ermesi ve mecurun boşaltılması halinde diğer kiracı içinde kendiliğinden kira ilişkisinin sona ereceği kabul edildiği ve müşterek kiracılardan Gündüz'ün temerrüt sebebiyle tahliyesine karar verildiği taşınmazı boşalttığı halde davalının taşınmazı boşaltmamak üzere akde muhalefet isteğini iddia ederek dava konusu taşınmazın tahliyesini istemiştir.
Gerçekten davalı ile yapılan kira sözleşmesinden bu davalıdan başka doktor Gündüzün de kiracı olduğu 1.4.1985 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesinin her iki kiracı tarafından imzalanması ve her ikisinin ve kıracı olarak gösterildiği ve bu sözleşmenin özel 1. maddesinde aynı (mecur her iki kiracıyı müşterek olarak kullanmak üzere kiralanmış olup kiracılardan birinin kira sözleşmesini sona erdirmesi ve mecuru boşaltması halinde işbu kira sözleşmesi diğer kiracı içinde otomatikman sona erecektir) hükmü içerdiği görülmüştür.
Diğer yönlerden müşterek kiracılardan Gündüz'ün temerrüde düşmesi sebebiyle taşınmazdan tahliyesine karar verilip taşınmazı boşaltmış olduğu da bu dosya ekindeki infaz evrakından anlaşılmaktadır.
Dava konusu taşınmaz 6570 sayılı Yasanın kapsamına girmekle beraber bu yasanın 1 ve 8. maddesinde BK. bu kanuna aykırı olmayan hükümlerin uygulanması kabul edilmiştir. Bu düzenleme BK. kira aktine ilişkin hükümlerin uygulanmasına imkan verdiği gibi 6570 sayılı Yasanın aykırı olmayan diğer hükümlerin uygulanması kabul edilmiştir. Bu düzenleme BK. kira aktine ilişkin hükümlerin uygulanmasına imkan verdiği gibi 6570 sayılı Yasanın aykırı olmayan diğer hükümlerinin uygulanmasına da imkan sağlamaktadır.
Kira akti kullandırma akitlerindedir. Kiralanan bu ilişkiyi doğuran kira akdinde ne şekilde kullanılacaksa kiracı kiraladığı taşınmazı akitle kastedilen şekilde kiralananı kullanmakla hem de özenle kullanmakta yükümlüdür. Akitle kararlaştırılan şartlara aykırı bir kullanma tarzı akte aykırılık teşkil eder ve tahliye sebebini oluşturur. Davaya dayanak yapılan sözleşmenin 1. maddesine konmuş olan müşterek kullanma şartı da taşınmazın doğrudan doğruya kullanılmasıyla ilgilidir. Her ne suretle olursa olsun bu kullanma şekline aykırı davranıp müşterek kullanma şartı ortadan kalktığına göre bununda herhangi bir uyarıyla yerine getirilmesi uygun bulunduğuna göre akte aykırılık kabul edilip, tahliye kararı verilmesi gerekirken ters bir yorumla ve aksi düşünce ile kararın reddedilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davacı vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarıyla, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle kullandırma akitlerinden bulunan kira akdinde, kiralananla ilgili olarak tahsise yönelik kullanma şartı öngörülebileceği gibi, kişiye yönelik kullanma şartı da kararlaştırılabilir. Somut olayda taraflar kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünde kişiye yönelik kullanma şartında anlaşmışlardır. Bu anlaşmanın BK.nun 19. maddesine aykırı olduğu da düşünülemez. Kişiye yönelik kullanma şartına riayetsizlik kiralananın kötü kullanılması gibi akde aykırı davranış olarak değerlendirilmesi gerekir. Bu durumda Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. O nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 16.10.1991 gününde, oybirliğiyle karar verildi.