 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1991/590
K: 1992/31
T: 05.02.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Şarkışla Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 20.6.1989 gün ve 358-190 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2.10.1989 gün ve 13165-8725 sayılı ilamı; (... Makemece yapılan inceleme eksiktir. Kayıtta 11/32 pay sahibi olarak gözüken şahsın kim olduğunu tesbit bakımından tapu kaydının dayanağı olan belgeler ve tapudaki defterler üzerinde inceleme yapılması, bunun incelenmesi bir uzmanlık işi ise bilirkişi görüşüne başvurulması, şahsın nüfusta kayıtlı olup olmadığının, ölüp ölmediğinin araştırılması, ölmüş ise mirasçılarının bulunup bulunmadığının belirlenmesi, mirasçısız ölmüş ise MK.nun 448. maddesine göre taşınmaz Yasa gereği devlete kalacağından böyle bir yerin zilyetlikle kazanılamayacağının düşünülmesi gerekmektedir. Yetersiz araştırmaya dayanılarak hüküm kurulması doğru değildir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava MK.nun 639/2. maddesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacılar dava konusu 26 ada 22 parsel sayılı taşınmazda 21/32 pay sahibi bulunan Lütfiye imangiller'den payını 1983 yılında kayden satın almışlardır. Parseldeki mütebaki 11/32 pay ise yeniçeri oğlu Mehmet adına kayıtlıdır.
Nitekim, Hukuk Genel Kurulunun 10.4.1991 gün 51-194 sayılı kararında da aynı ilke vurgulanmıştır. Bu itibarla, mahkemece açıklanan şekli ve kapsamında bir araştırma ve soruşturmaya girişilmeden, bazı resmi kuruluşlardan alınan çok genel nitelikte ve soyut içerikteki cevaplara dayanarak ve usul hükümlerine uygun biçimde taraf teşkili dahi yapılmadan işin esasının incelenerek istek doğrultusunda karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalılardan Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 5.2.1992 gününde oybirliği ile karar verildi.