Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1991/51
K: 1991/194
T: 10.04.1991

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, (Ünye Asliye Hukuk Mahkemesi)nce davanın kabulüne dair verilen 9.10.1989 gün ve 786-456 sayılı kararın incelenmesi davalılardan Hazine vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 3.4.1990 gün ve 21120-5515 sayılı ilamıyla; (...Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli bulunmamaktadır. Davacı, 510 ada, 1 parsel numarası ile tapuda kayıtlı taşınmazda hissedar görünen Hüseyin oğlu Mesut, Hüseyin kızı Ayşe, Mahmut çocukları Hasan, Muhsin, Tahsin, Nevruz isimli şahıslar hissedar olup adı geçenlerin kim olduğu bilinmediğinden ve 20 yıldan fazla bu taşınmazda malik sıfatıyla zilyet bulunduğundan tapu kaydının iptal ve adına tescilini istemiş, mahkemece, adı geçenlere kayyum tayin edildikten sonra yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Bu davada kayyumun yeri yoktur. Tapuya esas olan kadastro beyannameleri ve ekleri üzerinde inceleme yapılarak kayıt maliklerinin adreslerinin tesbit edilmesi, keza nüfus idaresi ve emniyetçe yapılacak araştırmalarda adreslerinin bulunup yargılamaya huzurlarıyla devam edilmesi, ölmüşler ise mirasçıları tesbit edilerek davanın onlara yöneltilmesi, bundan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, hiçbir araştırma yapılmadan kayıt maliklerinin kim olduğu bilinmeyen kişilerden olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir..) gerekçesiyle bozularak, dosya yerine geir çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz edene: Davalılardan Hazine vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
 
KARAR : MK.nun 639. maddesinin 2. fırası; (... Tapu sicilinde maliki kim olduğu anlaşılmayan veya 20 yıl önce ölmüş veyahut gaipliğine karar verilmiş bir kimse adına tapuda kayıtlı taşınmazın...) zilyetlik ve kazandırıcı zamanaşımı yolu ile mülk edinilmesine olanak tanımaktadır.
Görülmekte olan davada, davacı taraf, Ünye İlçesi, B.... Mahallesi, Değirmen Önü Mevkii'ndeki 510 ada, 1 parsel sayılı taşınmazdaki maliklerden Mesut, Ayşe, Hasan, Muhsun Tahsin ve Nevruz'un kim olduklarının bilinemediklerinden bahisle, zilyetlik ve kazandırıcı zamanaşımı hukuki nedenine dayanarak adı geçenlere ait hisselerin iptal ve adına tescilini talep etmektedir. Kadastorca oluşturulan 510 ada, 1 parsel sayılı kaydın geldisinin Ekim 1339 tarih, 28 nolu olup diğer tedavülleri ile tamamının (Şirinzade Hüseyin mahdumu Mesut ve diğer müşterekleri) adına yazılı bulunduğu anlaşılmaktadır. kadastro beyannamesinin edinme sebebi bölümünde yukarıdaki açıklamaya yer verildikten sonra, tapu kaydının malikler adına müşterek ve hisseleri oranında oluştuğu belirlenmiştir. Davalıların, tapu kaydında müşterek mülkiyet şeklinde hisseleri yazılı olduğu gibi (Hüseyin oğulu Mesut, Hüseyin kızı Ayşe, Mahmut oğlu Hasan, Mahmut oğlu Muhsin, Mahmut oğlu Tahsin ve Mahmut oğlu Nevruz) olarak baba ve kendi adları da belirtilmiştir.
Görülüyorki, iddia edildiği gibi davalılar meçhul kimseler değildirlerdir. Adı geçenler tapu kayıtlarında, kadastro beyannamelerinde isimleri bulunan, tanınan veya tanınmaları gereken kişilerdir. Onların öldükleri veya gaipliklerine hükmedildiği tarihten itibaren 20 yıl veya daha fazla süre ile taşınmazın kullanılması halinde zilyedi tarafından adına tescili talep edilebilir. Bunun dışında, tapu sicilinde bilinen kimsenin payı MK.nun 639/2. maddesine göre iktisab edilemeyeceği gibi böyle bir kimse "mevhum" bi kişi de sayılamaz. 639/2. maddede yer verilen, sicilde yazılı bulunan malikin kim olduğunun anlaşılamaması, (taşınmazın sahibinin kim olduğunun bilinebilmesine yarayacak gerekli bilginin tapu sicilinden çıkarılmasının kabil olmaması) halidir. Tapuda malik sütununda tek isim kayıtlı olsa dahi, bu isimle kimin kastolunduğu ve böylece taşınmazın kime ait bulunduğu bölge halkı tarafından bilinmekte ise bu koşulun gerçekleştiği kabul edilemez. Ancak, mal sahibinin adı silinmiş ve yenisi yazılmamış olması gibi hallede (malikhanesinin boş kalmış olması) sicile göre malikin tayin edilemediğinden söz edilebilir (Dr. Suat bertan, Aynı Haklar, 1976, 1. Calit, Sh: 522 vd.).
Ayrıca, tapu kaydında malikin kim olduğunun bilinememesi ile "bir kimsenin adresinin tesbit edilememesi" arasında anlam bakımıdan ayırım yapmak gerekir. Görülmekte olan davadaki gibi davalıların adreslerinin tesbit edilememesi üzerine bu hukuki sebebe dayanılarak üzerlerindeki kaydın iptali istenemez.
O halde, Özel daire bozma kararında değinildiği gibi öncelikle tapu maliklerinin kendileri ölmüşlerse mirasçıları gereği gibi araştırılmalı, kadastro tesbitine esas olan kayıtlar getirtilmeli, beyanname ve ekleri üzerinde gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, esaslı bir şekilde yapılacak araştırma sonunda tapuya baba adı ve davalıların kendi adlarının ne sebeple yazılmış olduğu yönü üzerinde durulmalı, sonuçta kayıt malikleri, öldükleri anlaşılırsa mirasçıları tesbit edilerek bunların davaya dahil edilmeleri için davacıya önel verilmeli ve bu suretle taraf teşkili işlemleri tamamlanmalıdr.
Bu itibarla mahkemece, açıklanan şekil ve kapsamda bir araştırma ve soruşturmaya girişilmeksizin bazı resmi kuruluşlardan alınan çok genel nitelikte ve soyut içerikdeki cevaplara dayınalarak ve usul hükümlerine uygun biçimde taraf teşkili dahi yapılmadan işin esasının incelenerek istek doğrultusunda karar verilmesi uslu ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
 
SONUÇ : Davalılardan Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen ve yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.4.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Emlakçı dolandırıcılığı 
  • 22.06.2025 06:35
  • [Ceza davaları] Kripto Transferi Nedeniyle 7258 Sayılı Kanundan Yargılanıyorum – Yardımcı Olur Musunuz? 
  • 18.06.2025 04:12
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini