 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1991/491
K: 1991/582
T: 20.11.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; SARUHANLI Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 22.1.1990 gün ve 1988/521-1990/18 sayılı kararın incelenmesi müdahil Hazine Vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 19.11.1990 güün ve 6512-15515 sayılı ilamı:
(.. Davacı 20 seneden fazla süreden beri zilyet bulunduğu taşınmazın M.K. 639/1. maddesi uyarınca adına tescilini istemiş davalı Hazine nizalı yerin köy boşluğu olduğunu, zilyetlikle iktisabı mümkün bulunmadığını savunmuş mahkemece taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş hükmü davalı Hazine temyiz etmiştir. Dava konusu taşınmazın öncesinin köy boşluğu olduğu yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından açıklanmıştır. Davacı tanıkları bu yerin 1977 yılında köy muhtarlığı tarafından satışa çıkarıldığını ve yapılan açık arttırma sonucunda davacının satın aldığını ifade etmişlerdir. 1977 tarihinde satın almadan bu tarafa geçen süre zilyetlikle iktisaba yeterli değildir. Köy boşluğu hazineye ait olup zilyetlikle iktisabı mümkün ise de olayda 20 yıllık süre dolmamıştır. Her ne kadar tanıklar 1977 yılından öncede davacının bu yerde zilyet olduğunu ileri sürmüşler ise de davacı bu yeri satın aldığından o tarihten evvelki zilyetliğinin malik sıfatıyla olmadığının kabulü gerekir. Bu itibarla 20 yıllık iktisabı yeterli zilyetlik süresi dolmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmazın köy boşluğu olarak zilyetlikle iktisabı mümkün yerlerden bulunduğu uygulama ile saptandığı gibi, bu konuda mahkeme ile Özel Daire arasında görüş aykırılığı da mevcut değildir. Gerçekten bu tür taşınmazlar temelde Hazineye ait olup kazandırıcı zaman aşımı yoluyla iktisap edilmeleri mümkündür. Davacının dava konusu taşınmazda, yirmi yılı aşan süreden beri çekişmesiz ve kesintisiz olarak malik sıfatıyla, tütün fidesi ekip yetiştirerek tarım arazisi olarak tasarrufta bulunduğu yapılan mahalli keşifte birbirini tamamlayan yerel bilirkişi ve tanık beyanlarından anlaşılmıştır. Çekişmeli taşınmazın belirtilen Hukuksal niteliği itibariyle köy tüzel kişiliğince satışı, zilyetliğe dayalı tescil isteğine ilişkin temyize konusu davada, köyün satış yetkisi bulunmadığından sonuca etkili değildir. Bu durumda mevcut delillerin değerlendirilmesi suretiyle davanın kabulüne dair bulunan mahkeme kararı doğrudur. O halde Usul ve Yasaya uygun olan direnme kararı onanmalıdır.
SONUÇ : Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle (ONANMASINA), 20.11.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.