Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1991/377
K: 1991/482
T: 09.10.1991

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Sivrihisar Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davanın süreden reddine dair verilen 15.2.1989 gün ve 175-45 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 13.11.1989 gün ve 10275-12413 sayılı ilamı: (.. Davacı, 1.4.1988 tarihli dava dilekçesinde, davalı Hazine adına kayıtlı 453 parselin iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Celbolunan tapulama tutanağına göre bu parselin Veysel Aydoğan adına kayıtlı olduğu anlaşılınca, davacı bu kerre davaya konu taşınmazın parsel numarasının yanlış yazıldığından bahisle dava dilekçesindeki maddi hatayı düzelterek 2.8.1988 tarihli dilekçeyle parsel numarasını değiştirip Hazine adına kayıtlı 456 parseli dava ettiğini bildirmiştir.
Mahkeme işlemin tavsifinde hataya düşmüştür. 2.8.1988 tarihli dilekçe ile yapılan işlem bir ıslah işlemi değildir. Hazine davalı olduğuna göre dava edilen yer Hazine adına kayıtlı taşınmazdır. 1.4.1988 tarihi dava dilekçesinde davaya konu edilen parsel Veysel Aydoğan adına kayıtlıdır. Bu durumda dava edilen yer bellidir ve Hazine adına kayıtlı bir yerdir. Bu yerin parsel sayısının dilekçeye yanlış yazılması, sonradan bu yanlışlığın düzeltilmesi müddeabihin değiştirilmesi, iddianın genişletilmesi veya ıslah edilmesi niteliğinde bir işlem değildir. HUMK.nun 80. maddesinde açıklanan iki tarafın veya hakimin her zaman düzeltebileceği açık yazı hatası mahiyetindeki maddi hatadır. Yapılan düzeltme mahkemenin kabulü ile ıslah olarak düşünülse dahi davanın ıslahı halinde ıslah olunan dava ilk dava gününde açılmış sayılacağından hak düşürücü sürenin hesabında ıslah tarihinin değil, ilk dava tarihinin gözönünde tutularak davanın süresinde açıldığının kabulü ile işin esasının incelenmesi gerekir. Yapılan işlemin tavsifinde hataya düşülerek ıslah olarak kabulü ve ıslah olunan davanın ilk dava gününde açılmış sayılması gerekirken, tavsih dilekçe tarihini esas alarak hak düşürcü sürenin dolduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
 
KARAR : Davacı, tapulama belgesinden miktar fazlası olarak Hazine adına tesbit edilen dava konusu 456 parsel sayılı taşınmazda, kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinme koşullarının gerçekleştiğini ileri sürerek, bu yere ait davalı tapusunun iptali ile adına tescilini istemiştir.
Gerçekten çekişmeli 456 parsele ait tapulama tutanağı 766 sayılı Yasanın yürürlülük döneminde 1.3.1978 günü askıya çıkarılmış ve 3.4.1978 tarihinde Tapulama Müdürünce kesinleşme şerhi verilmiştir. Temyize konu iptal davası ise 1.4.1988 günü açılmıştır. Özel Daire ile yerel mahkeme arasındaki uyuşmazlık temyize konu davanın süresinde açılmış olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Tapulama tutanaklarının kesinleşme ve kütüklerin düzenlenmesi biçimi 766 sayılı Tapulama Kanunun 26, 27 ve 30. maddelerinde gösterilmiştir. Anılan hükümlere göre, otuz günlük askı ilan süresi içinde itiraz edilmemesi halinde tapulama tesbitleri kesinleşir. Tapulama Müdürü, sürenin bitimini takip eden günün tarihini koyarak tutanakları tasdik eder.
Dava konusu taşınmaza ilişkin tesbit tutanağı 1.3.1978 gününde askıya çıkarılmıştır. Esasen bu konuda bir uyuşmazlıkda söz konusu değildir. Tapulama Yasasının 26. maddesinin son fıkrasında, (Bu Kanunda yazılı müddetlerin hesabında, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ilgili hükümlerinin uygulanacağı) belirtilmiştir. Usulün 161. maddesine göre, gün olarak tayin olunan müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz; müddet son günün tatil saatinde biter.
O halde, tutanak 1.3.1978 gününde askıya çıkarıldığına göre, Tapulama Yasasının 26. maddesindeki 30 günlük askı ilan süresi 2.3.1978 gününde başlayacak ve 30. günün hitamı olan 31.3.1978 günü mesai saati sonunda bitecektir. Tapulama Müdürü 27. madde hükmünce tutanağa itirazda bulunulmadığını gözetip 1.4.1978 gününün tarihini atarak tutanağı tasdik etmekle yükümlüdür. Tapulama Müdürünün şu veya bu nedenle tasdik tarihinde hataya düşmesi ve olayımızda olduğu gibi tutanağın altına hatalı bir şekilde 3.4.1978 tarihini atarak, tutanağı bu tarihte kesinleştirmesi, sonucu etkilemez. Bu durumda kuşkusuz, tescil tarihi olarak, onay tarihi değil; Kanunun öngördüğü biçimde yazılması gereken tarih kabul edilmek gerekir. Bu yön Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 24.10.1983 gün 1983/8-3 sayılı kararı gereğidir.
O halde Tapulama yasasının 31/2. maddesine paralel hüküm getiren yürürlükte 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde yer alan on yıllık hak düşürücü sürenin, tutanağın kesinleşme tarihi olan 1.4.1978 tarihine göre geçmediği gözetilerek Özel Daire bozma ilamı doğrultusunda davanın esasına girilmesi gerekirken, eski hükümde direnilmiş olması Usul ve Yasaya aykırıdır hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
 
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA 9.10.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi. 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini