Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1991/375
K: 1991/468
T: 09.10.1991

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Taraflar arasındaki "Tapu iptali ve Tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 14.6.1990 gün ve 987/898-990/577 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 17.1.1991 gün ve 1990/9728-1991/523 sayılı ilamı:
(... 1 - Dava konusu taşınmaz malı davalı davacıdan iktisap etmemiştir. Bu hali davacı da dava dilekçesinde açıklamıştır. 7.10.1953 günlü 7/8 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca davacı taşınmaz mal isteyemez. Bu yön gözetilmeden tapu iptali ve tesciline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2 - Kabule göre de, Davacının isteği B.K. 244/1. maddesine uygun düşecek niteliktedir. Davalı zaman aşımı def'inde bulunmuştur. B.K. 246. madde hükmünün gözetilmemesi usul ve kanuna aykırıdır...7 gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
 
KARAR : Dava, B.K. 244. maddesinden kaynaklanan bağıştan rücu sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olarak açılmıştır. Davacı, önceki malikinden bedelinde anlaşarak satın aldığı taşınmazın 1/2 payını, o tarihte aralarında evlilik birliğinin devam ettiği eski karısı davalı adına tescil ettirdiğini, ancak bağış olarak adına yarı pay üzerinden sicil oluşturulan davalının, müşterek yuvayı terkederek başka bir erkekle gayrimeşru yaşamaya başladığını, bağıştan rücu şartlarının oluştuğunu ileri sürmüştür.
Olayda, davalı adına sicilin oluşmasının bir vekalet ilişkisinden doğduğu iddiası mevcut değildir. 7.10.1953 tarih 8/7 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararı, sicilde karısı namına müseccel bulunan bir gayrimenkulü hakikatte kendi namına satın alınması icap ettiği ve bedelini de kendisinin verdiği iddiası ile kaydın tashihinin, koca tarafından karısı hasım gösterilerek istenen iki davada aynı Yargıtay Dairesince verilen isbata ilişkin çelişik hükümler nedeniyle alınmıştır.
26.5.1954 gün 8/18 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararında da açıkça, anılan 1953 tarihli İnançları Birleştirme Kararının, vekil sıfatıyla hareket etmeden üçüncü bir şahıs ile yaptığı müstakil bir bey akdine müsteniden gayri menkulü namına tescil ettirmiş bulunan kimseye karşı, kendi namına satın alınmasının icap ettiğini iddia ederek gayrimenkulün adına tescilini talep eden bir şahsın davası istihdaf olunarak ittihaz olunduğu belirtilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında yaklaşıldığında somut olayda 1953 tarih ve 8/7 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı duraksanmayacak biçimde anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulunca da bu husus öncelikle karara bağlanmıştır. İddianın içeriği itibariyle ise, davalı kadının müşterek yuvayı terkederek yabancı bir erkekle birlikte yaşamaya başladığı kanıtlanmış durumdadır. Hernekadar boşanma davası, davalı kadın tarafından açılmış ve o dava da kadının sadakatsizliği gündeme gelmemişse de, dosya içeriğinden davalı kadının bu davranışına davacının boşanma davasından önce ıttıla kesbettiği açık bir olgudur. Bu durumda bağış iddiasında bulunan davacının rücu sebebine vakıf olduğu günden itibaren B.K. 246. maddesinde öngörülen bir yıllık süreyi geçirdikten sonra temyize konu davayı açtığının kabulü gerekir. O itibarla B.K.nun 246. maddesinde öngörülen sürenin geçtiğine işaret eden ve Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen bozma kararına bu sebeple uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. O halde direnme kararı bozulmalıdır.
 
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararının 2. bendinde ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA 9.10.1991 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini