 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1991/247
K: 1991/381
T: 19.06.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 8. İş Mahkemesi'nce davacının davasının reddine, karşılık davanın kabulüne dair verilen 20.2.1990 gün ve 1988/203 E. 1990/69 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 29.5.1990 gün ve 1990/5018 - 6540 sayılı ilamı: (..
Davacı, mütekabil davacı şirket tarafından aralarında yaptıkları sözleşme gereğince 23..8.1985 tarihinde eğitim için Amerika Birleşik Devletlerine gönderilmiş, eğitimini tamamladıktan sonra 21.9.1987 tarihinde dönerek göreve başlatılmıştır. Ancak sözleşmede öngörülen çalışma süresini tamamlamadan hizmet aktini feshetmiştir. Mütekabil davacı şirket yine sözleşme hükmünce eğitim süresince dolar olarak gönderdiği paranın Türk parası olarak karşılığı ile cezai şartı talep etmiştir. Mütekabil davacı, eğitim süresince mütekabil davalıya gönderdiği ABD dolarının ancak o tarihlerdeki Türk parası karşılığını isteyebilir. Zira söz konusu dolar o tarihte sarfedilmiştir. Şu halde mütekabil davalı, ödeme tarihlerindeki doların Tür parası karşılığından sorumlu olabilir.
Nitekim bilirkişi raporunun 1. kısmında buna göre hesap yapmıştır. Buna rağmen doların dava tarihindeki Türk Parası kaşlığına hükmedilmiş olması doğru değildir.
Bundan başka diğer davalılar sözleşmeye yurtdışında sarfedilen meblağın ve sözleşmede öngörülen cezai şartın her ikisinden toplam olarak 20.000.000 liraya kadar olan kısmı için kefil olmuşlardır. Daha açık bir ifade ile 20.000.000 TL.nin içinde hem sarfedilen para, hem de cezai şart vardır. Mahkemece adı geçen davalılar cezai şarttan sorumlu tutulmamış olduklarına göre, diğer davalı için hüküm altına alınan cezai şart miktarının 20.000.000 TL.den tenzili gerekir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Karşılık davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire Bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA 19.6.1991 gününde bozmada oybirliği nedeniyle oyçokluğu ile karar verildi.